sarı sarı gül bana
dudağının kırmızısını unutalı çok oldu
sararmış yapraklarla ört üstümü
baharı beklemeden gel bana;
sana dokunamadığım yılların hasretini
mezartaşımdaki adımın yanına yazmasınlar
yanak yanak gül bana
gamzelerinde kaybolduğum derinliği unuttum
yakılmış sevda mektuplarının külüyle ört üstümü
cevabımı beklemeden gel bana;
sana bir daha yazamayacağım sevda sözlerini
teninin kokusunda toprağıma kazıyasın
çocuk çocuk gül bana
saçlarını savurup rüzgara
kollarımın arasına süzülüşünü özlüyorum
çorak topraklardan beter
kısır yıllarımla ört üstümü
seviştiğin gecelerde gel bana;
tenimde bir daha tadamayacağım diş izini
ısırdığın yemişin çekirdeğinde başucuma ekersin
özle özle gül bana
kavuştuğumuz ayrılıkların ilk anında
gözlerimizdeki parıltıyı hatırlarım
üzüntülerinin nedeni olduğum anılarla ört üstümü
daha çok güldüğün günler gel bana;
etime kanıma hayat veren sesini
çürüyen kulaklarımla işittiğimi duyarsın
ölüm sevdayı bitirmiyor gülüm
etler, kemikler çürüyor toprağın altında
üstünde;
sevişmeler, hasretler
ve sevda şiirleri yeniden yeşeriyor
doğan her yeni günde
sevda soluk alıp veriyor toprağın üstünde
yaşıyor yaşayan herşeyde.
Kayıt Tarihi : 20.3.2006 16:17:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!