Ölüm Seni Özlemek Gibidir

Murat Nail Güney
679

ŞİİR


6

TAKİPÇİ

Ölüm Seni Özlemek Gibidir

Bazen bir tutkudur hüzün...

Düşen yapraklar dala döner mi geri

İnsan nasıl girer sevdiği olmadan 'cennet' ten içeri...

Nasıl göğüsler gecenin en sessiz anını

Tek başına,

Nasıl yürür en ıssız yollarda

Bir sigara, bir daha artarda,

Kaçıncı basamakta yorulur da

Döner yokuşun başından geri,

Yıldırımları durdururdu hani

Sevgi denilen

Yaratanın en güçlü siperi…

Sevda bir kelebeğin kanadının renkleri gibi

Narin ve hassas,

Benzersiz…

Dokunuşların dengesiz olmayacak

YÜREĞİNLE DOKUNACAKSIN SEVDAYA,

ELLERİNLE DEĞİL...

Bir ateş olacaksın, dumansız yanan,

Bir sel olacaksın bendini yıkmadan akan,

Ve bir çift göz olacaksın,

Sevdiğine; yaratanı görüyormuş gibi bakan...

Özlesen de

Belli etmeyeceksin kimselere,

Dilere düşürmeyeceksin aşkını

Aç, susuz kalsan sevdasızlıktan,

İsyan etmeyeceksin.

Her yıkılışında

Yeniden, yeniden seveceksin.

Bir sen bileceksin ne çektiğini hasretten

Bir de yüreğin,

Şiirler yazacaksın uykusuz gecelerde

Sabahlara değin…

Hayat dediğin öyle hafife alınmaz be adamım,

Bedeller ödersin ömrünce

Bir tutuşur bir sönersin,

Bazen bahar olur günün kış ortasında,

Bazen güneşli yağmurlarda kalır

Sırılsıklam dönersin.

Ellerin kalem tutmaz,

Kuş olsan bir yerlere uçamazsın.

Herkesten kaçar

Kendinden kaçamazsın…

Koyu kahve kıvamıdır sensiz geceler ey yar,

Ne kadar içine çeksen

Dibinde telvesi kalır,

Hasretlik sinsice girer kanına,

Geceler uzar, ömür kısalır.

Mor dağları özlersin kızıl şafaklarda,

Anılar kaplar her yanını

Artarda…

Hangi cehennemden kaçmış ki bu ayrılık,

Hangi laneti takmış da ardına

Gölge gibi peşinden gelir,

Hangi sisler örtebilir öfkemi,

Hangi rüzgâr alıp götürür kederi, gamı

Felek yeter uğraştığın be yeter

Deli edersin adamı…

Kırık düşlerimi kurban verdim yıllara,

Gözlerime tutsak ettim

Bir göz görümlüğü aşk ışıklarını,

Mezun olamadım sevda mektebinden,

Sen mi zor sorular sormuştun

Ben mi yanlış işaretlemiştim,

A, b, c, d şıklarını…

Şimdi kaldırımlara düştü zamane aşklar,

Kurutulan çiçekler de olmasa

İnanmayacağım ama

Yaşanmışlıkların izi var içimde,

Bu küller kaç günahın ardından

Örttü kor alevleri bilmez miyim?

Bilmez miyim nedendir bu beyazlar saçımda…

Hiç pişman olmadım gittiğime ama

Seni hep yaşattım içimde anlasana.

Anlasana demli çay tadında hala

Şiirler yazabiliyorum sana.

Bazen bir deli tutkudur hüzün,

Ağlamaklı yeni doğmuş bebek gibidir.

Kim tarif edebilir gülüm hasreti,

Ölüm, seni özlemek gibidir…

Murat Nail Güney

17 Aralık 2010 saat:05.55

Murat Nail Güney
Kayıt Tarihi : 17.12.2010 18:18:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • İbrahim Eroğlu
    İbrahim Eroğlu

    YÜREĞİNLE DOKUNACAKSIN SEVDAYA,

    ELLERİNLE DEĞİL...

    Bir ateş olacaksın, dumansız yanan,

    Bir sel olacaksın bendini yıkmadan akan,

    Ve bir çift göz olacaksın,

    Sevdiğine; yaratanı görüyormuş gibi bakan...

    ..
    hharikaydı.....

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Murat Nail Güney