Bazen bir tutkudur hüzün...
Düşen yapraklar dala döner mi geri
İnsan nasıl girer sevdiği olmadan 'cennet' ten içeri...
Nasıl göğüsler gecenin en sessiz anını
Tek başına,
Nasıl yürür en ıssız yollarda
Bir sigara, bir daha artarda,
Kaçıncı basamakta yorulur da
Döner yokuşun başından geri,
Yıldırımları durdururdu hani
Sevgi denilen
Yaratanın en güçlü siperi…
Sevda bir kelebeğin kanadının renkleri gibi
Narin ve hassas,
Benzersiz…
Dokunuşların dengesiz olmayacak
YÜREĞİNLE DOKUNACAKSIN SEVDAYA,
ELLERİNLE DEĞİL...
Bir ateş olacaksın, dumansız yanan,
Bir sel olacaksın bendini yıkmadan akan,
Ve bir çift göz olacaksın,
Sevdiğine; yaratanı görüyormuş gibi bakan...
Özlesen de
Belli etmeyeceksin kimselere,
Dilere düşürmeyeceksin aşkını
Aç, susuz kalsan sevdasızlıktan,
İsyan etmeyeceksin.
Her yıkılışında
Yeniden, yeniden seveceksin.
Bir sen bileceksin ne çektiğini hasretten
Bir de yüreğin,
Şiirler yazacaksın uykusuz gecelerde
Sabahlara değin…
Hayat dediğin öyle hafife alınmaz be adamım,
Bedeller ödersin ömrünce
Bir tutuşur bir sönersin,
Bazen bahar olur günün kış ortasında,
Bazen güneşli yağmurlarda kalır
Sırılsıklam dönersin.
Ellerin kalem tutmaz,
Kuş olsan bir yerlere uçamazsın.
Herkesten kaçar
Kendinden kaçamazsın…
Koyu kahve kıvamıdır sensiz geceler ey yar,
Ne kadar içine çeksen
Dibinde telvesi kalır,
Hasretlik sinsice girer kanına,
Geceler uzar, ömür kısalır.
Mor dağları özlersin kızıl şafaklarda,
Anılar kaplar her yanını
Artarda…
Hangi cehennemden kaçmış ki bu ayrılık,
Hangi laneti takmış da ardına
Gölge gibi peşinden gelir,
Hangi sisler örtebilir öfkemi,
Hangi rüzgâr alıp götürür kederi, gamı
Felek yeter uğraştığın be yeter
Deli edersin adamı…
Kırık düşlerimi kurban verdim yıllara,
Gözlerime tutsak ettim
Bir göz görümlüğü aşk ışıklarını,
Mezun olamadım sevda mektebinden,
Sen mi zor sorular sormuştun
Ben mi yanlış işaretlemiştim,
A, b, c, d şıklarını…
Şimdi kaldırımlara düştü zamane aşklar,
Kurutulan çiçekler de olmasa
İnanmayacağım ama
Yaşanmışlıkların izi var içimde,
Bu küller kaç günahın ardından
Örttü kor alevleri bilmez miyim?
Bilmez miyim nedendir bu beyazlar saçımda…
Hiç pişman olmadım gittiğime ama
Seni hep yaşattım içimde anlasana.
Anlasana demli çay tadında hala
Şiirler yazabiliyorum sana.
Bazen bir deli tutkudur hüzün,
Ağlamaklı yeni doğmuş bebek gibidir.
Kim tarif edebilir gülüm hasreti,
Ölüm, seni özlemek gibidir…
Murat Nail Güney
17 Aralık 2010 saat:05.55
Murat Nail GüneyKayıt Tarihi : 17.12.2010 18:18:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Murat Nail Güney](https://www.antoloji.com/i/siir/2010/12/17/olum-seni-ozlemek-gibidir.jpg)
ELLERİNLE DEĞİL...
Bir ateş olacaksın, dumansız yanan,
Bir sel olacaksın bendini yıkmadan akan,
Ve bir çift göz olacaksın,
Sevdiğine; yaratanı görüyormuş gibi bakan...
..
hharikaydı.....
TÜM YORUMLAR (1)