Ölüm Senfonisi Şiiri - Büşra Nisa Kaya

Büşra Nisa Kaya
74

ŞİİR


13

TAKİPÇİ

Ölüm Senfonisi

Üzerime yıkıldı taşlar, kayalar, dağlar, denizler
Yara bere içinde misafir olmak istiyorum kollarına.
Bir umut olmalı, bulun, bulun getirin onu; onsuz yaşayamam.
Nefessiz kalmak gibi sabahın erken saatlerinde.

Git artık, kor ateşler bizi sarmadan
Git artık, beni daha çok yaralamadan.
Unut gitsin masaldan koparılmış anıları;
Şimdi sensiz nefes alma zamanı.
Git şimdi, yaşlarım buraları boğmadan.

Ben dağıtarak yürüyeceğim yolları,
Yakıp yıkarak, ardıma bakmadan.
Ölüme gideceğim ayaklarımla, ellerimle.
Sen git artık; yorulma, kanama, ağlama.

En sevdiğim eller okşayınca başka elleri,
Gözlerin değince başkalarının göz bebeklerine,
Yaşlarım karışınca kirpiklerimle...
Sen git, ben yolun sonundayım;
Şimdi yalnız yürümeliyim.

Ardına bakma sakın, koş koş!
Korkma, şimdi ölmek zamanı.
Unut gitsin gözlerimi, saçlarımı;
Yolun sonu bizim için.

Daha çok sevmek korkutmuyor beni,
Sonu gelmeyen ölüm apartmanlarında.
Soğuk, kalın duvarlarında; loş ışıklarda,
Belli belirsiz ayrılık çiçekleri... karanlık içimizde zifirken.
Karanlık koridorlarda korkak adımlar yankılanırken,
Yükselmek göklere, delmek gök kubbeyi...
Korkutmuyor beni adına yapışmış gözyaşları,
Pencereler ardındaki gölgelerin; seni fısıldayan hayaletler.

Seller götürsün buraları, boğsun beni;
Nefes almak zulüm dört duvar arasında.
Ben sararım yaralarımızı; unut gitsin sözlerimi, şiirlerimi, şarkılarımı.
Şimdi ölmek zamanı.

Büşra Nisa Kaya
Kayıt Tarihi : 8.11.2024 10:10:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!