kudümler dile gelsin… rebab vursun yaylarına… gün dağılma vaktidir… gün ölüm sessizliği…
… … … …
ne çok şey yaşadık zaman içinde… ne çok anı biriktirdik yüreklerimize… ne çok “güneş” ne çok ömür kattık içimize… ne çok baktık aynı pencereden hayata… bazen sırların gölgesinde yaşandı yürek sesimiz… bazen karşı koyamadık kirpiklerin birleşmesine ağladık… bazen yakalandık yaşamın kirli gözlerine… her dilde başka bir hikâye oldu anlara tutsaklığımız… her dilde başka şekle büründü yasaklarımız… oysa AŞK’ı bilselerdi… kanamazdı göz yaşlarımız…
… kan kusuyor kör kuyular… avluda seccadesi… bir tül gibi salınıyor
simsiyah feracesi…
sofralar kuruluyor… damağımda kan şerbeti… muhabbet dolusu sessizlik… sensizlik dolusu bir oda kaplıyor dört yanımı… sığmıyor içim içime… her duvar senden bir çerçeve saklıyor sıvalarında… o ilk an geliyor aklıma… o ilk koku… o ilk bakış… o ilk dokunuş… BENİ BUL diyen o ilahi ses… kamaşıyor kirpiğim bakışlarımdan… çırılçıplak ve yalınayak bir hayal perdesi aralanıyor düşler sayfasından… solmuş yapraklar kadar hüzün dolu… kırık dallar kadar anı yüklü ve soluğum düğümleniyor ruhumda nefes alamıyorum…
yedi soru yedi cevap… AŞK’tır tek medresesi… ölümü bekler gibi… simsiyah feracesi…
arşa vuruyor gölgesi yalnızlığımın… ölüm geri sarıyor hayatı… dünya sıyrılıyor kabuğundan… iliklerimde binlerce kıyamet… damarlarımda binlerce eziyet… bütün tebessümler tutsak… hayallerim gözaltında… düşüncelerim yetim… inançlarım öksüz… zamanın tüm izleri akıyor gözlerinden… vahada kendine yol bulan sular gibi süzülüyor sakallarımdan damlalar… sen bozkır ayazımı yeşile boyayan vaha… sen kutup beyazımı maviye çeviren deha… GÜNEŞİM… sevdiğim… koca yüreklim…
beş aralık sokakta… yedi hançer darbesi… al kanlara boyandı… simsiyah feracesi…
eyyy… GÜNEŞ…
eyyy… AŞK
Kayıt Tarihi : 28.12.2015 22:39:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!