Bundan sonraki hayatımın ilk günü
Otuz üç yıl nasılda geldi geçti
Ciğerimdeki acın hiç bitmedi
Gün oldu yokluğun canıma yetti
Ölüm sana hiç yakışmadı babam.
Torunlarını basmadan bağrına
Çok zamansız verdik seni toprağa
Ne dede oldun ne kayınbaba
Ölüm sana hiç yakışmadı babam.
Herkes baba derken içim sızlardı
Bayramlarda yüreğim kan ağlardı
Seninle geçen en güzel çağlardı
Ölüm sana hiç yakışmadı babam.
Aldım kağıdı kalemi elime
Lanetler okudum böyle kadere
Sen olsaydın düşmezdim hiç kedere
Ölüm sana hiç yakışmadı babam.
27/01/2011 Figen YILDIRIM
Kayıt Tarihi : 27.1.2011 21:06:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

ÜÇGÜLLER HEP SEN KOKARLAR
Havada üçgül kokusu var
Üçgüller hep sen sen kokarlar.
Kokunu duyumsarım bin bir özlemle
İçimde bir hüzzam şarkı
Geçebilmek için üçgül tarlasının önünden
Yolumu değiştiririm,
Nedenini bilemezler
Yılların yorgunuydu güzel gözlerin
Uzamıştı sakalların, zayıflamıştın.
Sarıldım, öptüm ellerinden
Kaybolmuştu nasırların.
Acaba diğer babalara da
O denli kısa mıydı geceler?
Hep gün ağarmadan giderdin işe,
Gece, yarılanırdı nerdeyse
Eve döndüğünde…
Sitemkârdı gözlerin,
Kırılgandı sert kabuğunun içindeki
Yumuşacık yüreğin.
Sordun;
Nerde kaldın, neden daha erken gelmedin?
Geçerli bir neden bulmaya çalıştım kendimce
Kabullenmedin.
Oysa sonun başlangıcıymış vakit,
Bilemedim…
Sokuldum yanına eskiden olduğu gibi
Çocukluğumu anlat bana dedim,
Gülümsedin.
Askerden o gün dönmüştüm,
Bir şubat ayazıydı gelişin.
Kızımız oldu diye çok sevinmiştim.
Gurbet kuşu olacakmışsın
Nerden bileydim?
Okuman uğrunaydı sadece
Katlandığım hasretin,
Gözlerinden gönlüme akıverdi sıcacık sevgin…
Sonra;
Bir at bile kırk yıl koşarmış derler,
Ben koşmaya başlayalı elli yılı da geçti,
Artık nasıl eskimeyeyim, dedin
Kabullenmiştin…
Oy kadersizim, oy çilelim, oy gülmezim,
Bizler içindi tüm çektiklerin bilmez miyim?
Dertlerini içine gömdün de belli etmedin.
Yaklaşık kırk gece nefesini dinledim.
Her yeni güne yeni bir umutla girdim.
Bir şubat ayazıydı vakitlerden yine,
Umudun bittiği yerde
Seni zor ecele teslim ettim.
Güneş kaç kez battı tepelerin ardında?
Ve kaç turna katarı geçti o günden beri?
Bilemem, hiç saymadım ki…
Artık anlamı yok köye gelmelerin
Ve seni ne kadar sevdiğimi söylemenin
Yok artık gelişimize sevinmeler, tatlı telaşlar
Viran kaldı ardından evler, bahçeler, bağlar
Ceketinin cebinde bir tutam kurumuş üçgül
Yokluğuna ağlar.
Havada yine üçgül kokusu var.
Neden bu kadar acımasız üçgüller?
Ve neden hep sen sen kokarlar?
Ne zaman gönlüme düşsen canım babam,
Yüreğimin bir köşesinde
Gizli bir yara kanar kanar,
Küçük bir kız çocuğu
Sessizce sensizliğine ağlar…
Naime Koç ÖZEREN /Ağustos 2008
ÜÇGÜLLER HEP SEN KOKARLAR
Havada üçgül kokusu var
Üçgüller hep sen sen kokarlar.
Kokunu duyumsarım bin bir özlemle
İçimde bir hüzzam şarkı
Geçebilmek için üçgül tarlasının önünden
Yolumu değiştiririm,
Nedenini bilemezler
Yılların yorgunuydu güzel gözlerin
Uzamıştı sakalların, zayıflamıştın.
Sarıldım, öptüm ellerinden
Kaybolmuştu nasırların.
Acaba diğer babalara da
O denli kısa mıydı geceler?
Hep gün ağarmadan giderdin işe,
Gece, yarılanırdı nerdeyse
Eve döndüğünde…
Sitemkârdı gözlerin,
Kırılgandı sert kabuğunun içindeki
Yumuşacık yüreğin.
Sordun;
Nerde kaldın, neden daha erken gelmedin?
Geçerli bir neden bulmaya çalıştım kendimce
Kabullenmedin.
Oysa sonun başlangıcıymış vakit,
Bilemedim…
Sokuldum yanına eskiden olduğu gibi
Çocukluğumu anlat bana dedim,
Gülümsedin.
Askerden o gün dönmüştüm,
Bir şubat ayazıydı gelişin.
Kızımız oldu diye çok sevinmiştim.
Gurbet kuşu olacakmışsın
Nerden bileydim?
Okuman uğrunaydı sadece
Katlandığım hasretin,
Gözlerinden gönlüme akıverdi sıcacık sevgin…
Sonra;
Bir at bile kırk yıl koşarmış derler,
Ben koşmaya başlayalı elli yılı da geçti,
Artık nasıl eskimeyeyim, dedin
Kabullenmiştin…
Oy kadersizim, oy çilelim, oy gülmezim,
Bizler içindi tüm çektiklerin bilmez miyim?
Dertlerini içine gömdün de belli etmedin.
Yaklaşık kırk gece nefesini dinledim.
Her yeni güne yeni bir umutla girdim.
Bir şubat ayazıydı vakitlerden yine,
Umudun bittiği yerde
Seni zor ecele teslim ettim.
Güneş kaç kez battı tepelerin ardında?
Ve kaç turna katarı geçti o günden beri?
Bilemem, hiç saymadım ki…
Artık anlamı yok köye gelmelerin
Ve seni ne kadar sevdiğimi söylemenin
Yok artık gelişimize sevinmeler, tatlı telaşlar
Viran kaldı ardından evler, bahçeler, bağlar
Ceketinin cebinde bir tutam kurumuş üçgül
Yokluğuna ağlar.
Havada yine üçgül kokusu var.
Neden bu kadar acımasız üçgüller?
Ve neden hep sen sen kokarlar?
Ne zaman gönlüme düşsen canım babam,
Yüreğimin bir köşesinde
Gizli bir yara kanar kanar,
Küçük bir kız çocuğu
Sessizce sensizliğine ağlar…
Naime Koç ÖZEREN /Ağustos 2008
ÜÇGÜLLER HEP SEN KOKARLAR
Havada üçgül kokusu var
Üçgüller hep sen sen kokarlar.
Kokunu duyumsarım bin bir özlemle
İçimde bir hüzzam şarkı
Geçebilmek için üçgül tarlasının önünden
Yolumu değiştiririm,
Nedenini bilemezler
Yılların yorgunuydu güzel gözlerin
Uzamıştı sakalların, zayıflamıştın.
Sarıldım, öptüm ellerinden
Kaybolmuştu nasırların.
Acaba diğer babalara da
O denli kısa mıydı geceler?
Hep gün ağarmadan giderdin işe,
Gece, yarılanırdı nerdeyse
Eve döndüğünde…
Sitemkârdı gözlerin,
Kırılgandı sert kabuğunun içindeki
Yumuşacık yüreğin.
Sordun;
Nerde kaldın, neden daha erken gelmedin?
Geçerli bir neden bulmaya çalıştım kendimce
Kabullenmedin.
Oysa sonun başlangıcıymış vakit,
Bilemedim…
Sokuldum yanına eskiden olduğu gibi
Çocukluğumu anlat bana dedim,
Gülümsedin.
Askerden o gün dönmüştüm,
Bir şubat ayazıydı gelişin.
Kızımız oldu diye çok sevinmiştim.
Gurbet kuşu olacakmışsın
Nerden bileydim?
Okuman uğrunaydı sadece
Katlandığım hasretin,
Gözlerinden gönlüme akıverdi sıcacık sevgin…
Sonra;
Bir at bile kırk yıl koşarmış derler,
Ben koşmaya başlayalı elli yılı da geçti,
Artık nasıl eskimeyeyim, dedin
Kabullenmiştin…
Oy kadersizim, oy çilelim, oy gülmezim,
Bizler içindi tüm çektiklerin bilmez miyim?
Dertlerini içine gömdün de belli etmedin.
Yaklaşık kırk gece nefesini dinledim.
Her yeni güne yeni bir umutla girdim.
Bir şubat ayazıydı vakitlerden yine,
Umudun bittiği yerde
Seni zor ecele teslim ettim.
Güneş kaç kez battı tepelerin ardında?
Ve kaç turna katarı geçti o günden beri?
Bilemem, hiç saymadım ki…
Artık anlamı yok köye gelmelerin
Ve seni ne kadar sevdiğimi söylemenin
Yok artık gelişimize sevinmeler, tatlı telaşlar
Viran kaldı ardından evler, bahçeler, bağlar
Ceketinin cebinde bir tutam kurumuş üçgül
Yokluğuna ağlar.
Havada yine üçgül kokusu var.
Neden bu kadar acımasız üçgüller?
Ve neden hep sen sen kokarlar?
Ne zaman gönlüme düşsen canım babam,
Yüreğimin bir köşesinde
Gizli bir yara kanar kanar,
Küçük bir kız çocuğu
Sessizce sensizliğine ağlar…
Naime Koç ÖZEREN /Ağustos 2008
ÜÇGÜLLER HEP SEN KOKARLAR
Havada üçgül kokusu var
Üçgüller hep sen sen kokarlar.
Kokunu duyumsarım bin bir özlemle
İçimde bir hüzzam şarkı
Geçebilmek için üçgül tarlasının önünden
Yolumu değiştiririm,
Nedenini bilemezler
Yılların yorgunuydu güzel gözlerin
Uzamıştı sakalların, zayıflamıştın.
Sarıldım, öptüm ellerinden
Kaybolmuştu nasırların.
Acaba diğer babalara da
O denli kısa mıydı geceler?
Hep gün ağarmadan giderdin işe,
Gece, yarılanırdı nerdeyse
Eve döndüğünde…
Sitemkârdı gözlerin,
Kırılgandı sert kabuğunun içindeki
Yumuşacık yüreğin.
Sordun;
Nerde kaldın, neden daha erken gelmedin?
Geçerli bir neden bulmaya çalıştım kendimce
Kabullenmedin.
Oysa sonun başlangıcıymış vakit,
Bilemedim…
Sokuldum yanına eskiden olduğu gibi
Çocukluğumu anlat bana dedim,
Gülümsedin.
Askerden o gün dönmüştüm,
Bir şubat ayazıydı gelişin.
Kızımız oldu diye çok sevinmiştim.
Gurbet kuşu olacakmışsın
Nerden bileydim?
Okuman uğrunaydı sadece
Katlandığım hasretin,
Gözlerinden gönlüme akıverdi sıcacık sevgin…
Sonra;
Bir at bile kırk yıl koşarmış derler,
Ben koşmaya başlayalı elli yılı da geçti,
Artık nasıl eskimeyeyim, dedin
Kabullenmiştin…
Oy kadersizim, oy çilelim, oy gülmezim,
Bizler içindi tüm çektiklerin bilmez miyim?
Dertlerini içine gömdün de belli etmedin.
Yaklaşık kırk gece nefesini dinledim.
Her yeni güne yeni bir umutla girdim.
Bir şubat ayazıydı vakitlerden yine,
Umudun bittiği yerde
Seni zor ecele teslim ettim.
Güneş kaç kez battı tepelerin ardında?
Ve kaç turna katarı geçti o günden beri?
Bilemem, hiç saymadım ki…
Artık anlamı yok köye gelmelerin
Ve seni ne kadar sevdiğimi söylemenin
Yok artık gelişimize sevinmeler, tatlı telaşlar
Viran kaldı ardından evler, bahçeler, bağlar
Ceketinin cebinde bir tutam kurumuş üçgül
Yokluğuna ağlar.
Havada yine üçgül kokusu var.
Neden bu kadar acımasız üçgüller?
Ve neden hep sen sen kokarlar?
Ne zaman gönlüme düşsen canım babam,
Yüreğimin bir köşesinde
Gizli bir yara kanar kanar,
Küçük bir kız çocuğu
Sessizce sensizliğine ağlar…
Naime Koç ÖZEREN /Ağustos 2008
Yüreğinizr sağlık...
Her şey bazen böyle zamansız oluyor ne hikmetse...
Düşlerimiz bile şaşırıyordur....
Bir yanımız hep ağırsada bir yanımız devamlı sevgiye muhtaç halde bekler....Sevginiz hiç eksilmesin inşallah............saygıyla
Çok zamansız verdik seni toprağa
Ne dede oldun ne kayınbaba
Ölüm sana hiç yakışmadı babam.
yaşanılan acının söze geldiği yerde boğazımın düğümlendiğ idörtlük bu oldu ki işte ölümünkaybettiklerimizden yana bizde içimizi burkan yaşatamadığı gözde bıraktığı hallerinden biri bu.
şiirde kendini yüreğiyle kişiliğiyle sevdirmiş bir baba varlığını hissetmek çok güzel ve anlamlıydı. buda o yüreği güzel baba için rabbimden yana rahmet dilememi ve cennetiyle yaşatmasını içtenlikle istememi sağlayan bir durum.
bir diğir güzel olan ise o baba yüreğinin güzelliğiyle yetişmiş vefalı evladın ona olan sevgisine bağlılığını şiirsel dildi söze getirip şiir etmesi ve vefalı yüreğiyle saygıyı haketmesi.
SİZ SAYGIDEĞER FİGEN HANIMEFENDİYİ o vefa bilen güzel yüreğinizle tüm içtenliğimle kutluyorum.saygılar
babanız adına bir kere daha rabbim rahmet eylesin ve cennetine nail etsin diliyor, önce size sonra tüm onu sevenlere sabır diliyorum.
TÜM YORUMLAR (6)