Korkardım karanlıktan, küçüklüğümden beri
Canım çok sıkılırdı, hiç sevmezdim dar yeri.
Hele karanlıklardan, feryat eder kaçardım
Odamda sabaha dek, lampaları açardım.
Daha sonra öğrendim, bu bir hastalık imiş
Böyle bir hastalığa, bir çoğu malik imiş.
İster kork ister korkma, dar yere gireceksin
Hayatın hesabını, orada vereceksin.
Geçen gün yatmış idim, yarı gece uyandım
Meğer bir rüya imiş, uyandığımı sandım.
Evin pençeresinde, biri uğraşıyordu
Bana işaret etti, aç şu camı diyordu.
Ses soluğum kesildi, tüylerim diken diken
Hırsız içeri girmiş, ben bu ahvalde iken.
Onu kovmak istedim, boğazıma sarıldı
O anda bir hal oldu, ruh bedenden ayrıld.
Yüksek bir yere çıktım, cesetim yerde kaldı
Çoluk çocuk aniden, yattığım yere daldı
Bir baktım ailece, ağlayıp duruyorlar
Nefes alayım diye, göğsüme vuruyorlar.
Onlara bağırmışım, Kimse beni duymadı
Dediler ergen ölmüş, hayatına doymadı.
Sarıp sarmalamışlar, uzunca bir tabuta
Akraba çoluk çocuk, ağlıyorlar kapıda.
Tabuta konulunca, ruhum cesete döndü
Öyle karanlık yer ki; bütün ışıklar söndü.
Çevremdeki herkesin, sesini duyuyordum
Karanlıktaydım lakin, onları görüyordum.
Biri demiş zavallı, “zamansız ölüverdi”
“Halbuki yapacak, çok daha işleri vardı”
Gerçekten de, çok işim artık yarım kalmıştı
Oğlum evlenmemişti,bir yuva kurmamıştı
Alacak verecekler, yapılacak iş çoktu
Bunları halletmeye, artık imkanım yoktu.
Yeni keredi almıştım, bir firma kuracaktım
Dostlarıma iş verip, başında duracaktım
Evin döşemeleri, bu yıl değişecekti
Koltuk sipariş verdim, bu hafta gelecekti.
Aniden bir ses duydum, o sesle çok irkildim
“Geçti artık” diyordu, ben de gerçeği bildim.
Keşke geçmez olsaydı, içimden söylemişim
O uğursuz hırsıza, beddua eylemişim
Böyle düşünmekteyken, cenazemi kıldılar
Bir kaç kişi kaldırıp, omuzlara aldılar.
Yolda giderken onlar, aleyhimde konuşur
Mevzubahis oluyor, işlediğim her kusur.
Kimisi diğerini, yemeğe davet eder
Akşama buluşalım, gel bizde yiyelim der.
Yolculuk kısa sürdü, mezarlığa geldiler
Beni omuzlayanlar,orada çömeldiler.
Aniden bir çukurun, içne bıraktılar
Üzerimi tahtayla, iyice kapattılar.
Avazım çıktığınca, bağırmak istiyordum
Ne oldu bana böyle, nereye gidiyordum.
Bir baktım üzerime, taş toprak atıyorlar
Benim naciz tenimi, toprağa katıyorlar.
Bunlar hepsi akrabam,hepsi arkadaşlarım
Bunları düşündükçe, yalvarmaya başlarım.
Derim ki Ya Rab beni dirilt geri gideyim
Gerektiği şekilde, sana kulluk edeyim.
Bir fırsat daha yok mu,iyi bir kul olayım
Beni dünyaya gönder,ordan ışık alayım.
Önceden duyduğum ses, aynı şeyi tekrarlar
“Geçti artık” yalvarma, son buldu yalvarmalar.
Öyle bir nedametle, benliğim sarsılmıştı
Aniden mezarımdan, bir kapı açılmıştı.
İki heybetli melek, bana yaklaşıyordu
Korkumdan fırlamışım, başım tahtaya vurdu.
Darbe çok şiddetliydi, orada bayılmışım
Meğer bayılmak değil, baygındım ayılmışım.
Gözlerimi açınca, odamda yataktaydım
Ancak, öyle bir halde, dünyadan uzaktaydım.
Allaha şükür ettim, artık gerçeği gördüm
Şükür Elhamdülillah, peşisıra diyordum.
Ömür bir ganimettir,kıymeti bilinmeli
Bu yazdığım şiirden, ibretler alınmalı.
Mikdat der ölüm er geç, bizi gelip bulacak
Ölümü unutanlar,bir gün pişman olacak.
Kayıt Tarihi : 12.4.2005 05:34:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Mikdat Bal](https://www.antoloji.com/i/siir/2005/04/12/olum-ruya.jpg)
Ancak, öyle bir halde, dünyadan uzaktaydım.
Allaha şükür ettim, artık gerçeği gördüm
Şükür Elhamdülillah, peşisıra diyordum.
Ömür bir ganimettir,kıymeti bilinmeli
Bu yazdığım şiirden, ibretler alınmalı.
Mikdat der ölüm er geç, bizi gelip bulacak
Ölümü unutanlar,bir gün pişman olacak.
eyvallah ağam eyvallah ölmeden ölümü öldürenlere eyvallah yüreğine sağlık selamlarımla çok güzel olmuş Allah hayırlı ömürler versin
TÜM YORUMLAR (2)