kurşun grisi bastı göğü
göğü taşlıyor kurşun
dağlar inliyor can havli
kurşun kayaya
kurşun ölüme sekti
yüzünü astı gün
dağ karardı
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
insanlık yasak dedi
iki ses patladı geceye…
ölüm cana değdi
iki gül düştü toprağa
insan dedi
barış dedi
sustu
Güzel şiiriniz için kutlarım Barış, İnsan, su. ve Gül gercekden güzel yorum yüregine sağlık.
Ali Asker Çataltaş
bir yürek kavgam …
bir yürek görev dedi
parmak gitmedi tetiğe
insan dedi an
Tebrikler Esat bey,
Barış ve sevgi dolu günlere...İnsanca...
Kutluyorum duyarlı kaleminizi.
Sevgi ve saygılar.
iki gül düştü toprağa
insan dedi
barış dedi
sustu
barış dolu günler geleceğimiz olsun.Kutlarım.
Ölüm bir neden mi,bir sonuç mu?
Yaşamak direnmek mi,
Dilenmek mi
Hayatı.
Ya kime el açmalı?
Kalemin susmasın değerli şair.
Adı Yavuz,
Kendi yağız bir delikanlıydı.
Arslan yürekli değil,
İnsan yürekliydi.
O küçücük yüreğine
Günden güne dar geldi
Koca dünya.
Uyandı bir şafak vakti;
Beynine bir kurşun sıkmak istedi.
Silahı aldı eline,
Dayadı beynine...
Sonra,
Çılgın gibi birdenbire
Silahı duvara çevirdi,
Delikdeşik etti...
Yıkamasa da duvarları,
Kurşun delikleri
Ona ışığı getirmişti..
Necibe Sucuoğlu
Bir sürü etken varken ölüme;sebebi kurşun olmasın dileklerimle...kutlarım...
mehmet kuvvet
insanlık yasak dedi
iki ses patladı geceye…
ölüm cana değdi
iki gül düştü toprağa
insan dedi
barış dedi
sustu
şairim silahların sustuğu barışın hakim olduğu bir dünya olması dileklerimle şiiriniz çok güzel tam sizin tarzınız yüreğinizi kutluyorum ellerinize sağlık hep yazmanız dileğim .ALAŞARA IŞIK
Lanet olası kurşunlar sadece dağ gün gecemi karartıyor.Dediğiniz gibi gül yada açmamış henüz tomurcuk ve bu yasaklığı bilmeyen insanlığı ne bilsin.Evet.
İNSAN
SEVGİ VE
BARIŞ...
Ölüm Oyunu.!
ölümü aradı gözler
göz büyüdü
korku büyüdü
gözgöze geldi insan
kaldı…
.............
ölüm oyunu, niçin sıktığını bilmeden bir namlunun ucunda...ölüm oyunu...
kutluyorum.saygılarımla.
enteresan güzel bir şiir sayın esat tüylerim diken diken oldu tebrikler dostum
Bu şiir ile ilgili 32 tane yorum bulunmakta