Ölüm neredeydi?
O mu?
Bizi arıyordu...
Biz mi? onu...
Belli değil idi...
Can neredeydi?
Nasıl gelmişti?
O da belli değil idi...
Can ile beden..
Bir araya nasıl geldi?
Ölüm neredeydi...
Belli değil idi...
Can...
Cananı özler..
Hep ona doğru
Gider idi...
Ölüm...
Canın cananı idi...
Can her nefeste..
Onu anar idi..
Ölüm...
Canın içinde gizliydi..
Can ölümü..
Bağrında saklar idi..
Aslında...
Can da...ölüm de..
Bize birer armağan idi..
Armağana da..
Teşekkür edilmeliydi...
Kayıt Tarihi : 20.8.2010 15:33:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Hikayesi:
Gülser halanın ölüm günü....12 ağustos 2009 Almanyada....
![Fikret Turhan](https://www.antoloji.com/i/siir/2010/08/20/olum-neredeydi.jpg)
Can hep cananını arar durur da, onu yanlış mekanlarda yanlış kılıklarda arayıp hataya düşer. Bu hatalarının neticesinde asıl cananı bulamadan kısa ömrü heder olur gider!
Canın cananı; Mevlasıdır ve tüm canan sanılanların en alasıdır! Onu bulan saadet-i ebediyeyi ve sonsuzluk denen şeyi bulurken, onun dışındakileri canan yerine koyanlar, başlarına ebedi belayı bulur.
Hayırlı çalışmalar.
TÜM YORUMLAR (1)