ÖLÜM MÜ GELDİ
Erozyon hızıyla gelen bir nefestir
Göğsümde kırılır dünyanın kahrı
Melekler gelmesi sessiz nefestir
Kalbine vuracak ebedi mührü!
/*/
Hayat serüveni ölümle başlar
İlk doğduğun günden şeytanlar taşlar
Ucunda sonunda kesilir aşlar
Soluk alıp verdik ölüm mü geldi!
/*/
Arı ayağında polenli hanem
Tükenmez dertlerim çok şey bahanem
Yaşlandıkça hüzün artar bir tanem,
Soluk alıp verdik ölüm mü geldi ?
/*/
Doğuşun başlangıç madde manasın
Sen de bir fanisin Hak'tan yanasın!
Mum gibi erirsin aşka kanasın
soluk alıp verdik ölüm mü geldi ?
/*/
Ilık meltem gibi ince bir dalga
Ruhunun bulutu titrer omurga
Beynindeki sesler götürür morga
Soluk alıp verdik ölüm mü geldi?
/*/
Ölüm kadar hızlı çekmiştim kahrı
Gönlümde sakladım binlerce sırrı
Su üstünden akar bilirsin sabrı
Soluk alıp verdik ölüm mü geldi?
/*/
Şal kuşağın belli ektiğin ektin
Güllerde bülbülün çektiğin çektin
Dünya toprağına kaç ağaç diktin!
Soluk alıp verdik ölüm mü geldi ?
/*/
Öyle bir nefes ki sonu görürüz
Melekler gelince sessiz yürürüz
Soluğunda canda canı sürürüz,
Soluk alıp verdik ölüm mü geldi?
/*/
Özgürlük yuvası gideceğin yer
Nazır'ım her ölüm bir dalı eyer
Masken değişmiştir, kalmıştır eğer
Soluk alıp verdik ölüm mü geldi?
Nazır Çiftçi
17.12. 2019 // Ankara
Kayıt Tarihi : 17.12.2019 15:19:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Ey ölüm!
O son nefes verişleri kâlplerden can çıkartıp
Etlerini de cansız "ben" ülkesinden ayırıp...
Kemikleri de sessizce mânâdan aşk kopartıp,
Her yorumu da toprağa hep ceset gömdürdün sen!
Mekânın cennet olsun üstat.
Özgürlük yuvası gideceğin yer
Nazır'ım her ölüm bir dalı eyer
Masken değişmiştir, kalmıştır eğer
Soluk alıp verdik ölüm mü geldi?
Muhterem Şair sanki ölümü hissetmiş gibi anlamlı dizelerinde. Biz de ölümü her an hissetmeliyiz.
Rabb'im gani gani rahmet eylesin. Mekanını Firdevs eylesin. Türk edebiyatının, antoloji'deki dostların, ailesinin ve tüm sevenlerinin başı sağ olsun.
Âvâzeyi bu âleme Dâvûd gibi sal/
Bâkî kalan bu kubbede bir hoş sadâ imiş (Bâkî)
(Bu âleme Hz. Davud gibi bir ses bırak¸ çünkü bu dünyada kalıcı olan güzel bir sestir.)
Neredeyse "çemberin iki ucu..." Biri doğum, diğeri ölüm.....
Bir nefeslik...
Soluk alıp vermek kadar...
Ve doğmaktır, her ölüm...
Kutlarım Öğretmenim....
Evet her aldığımız nefes bizi ölüme bir adım yaklaştırmaktadır.
Ölümden önce kısa ya da uzun 'agoni' ismi verilen bir can çekişme evresi söz konusudur. Müzmin hastalıklarda uzun, ani ölümlerde ise kısa bir evre olsa da 'agoni' kaçınılmazdır.
Agoni devresi birkaç dakikadan birkaç güne kadar uzayabilmektedir. Bütün sistemlerin çalışması bozulmuştur artık. Bazen de bozukluklar düzelir gibi olur, şahıs kendini çok iyi hissettiğini bile söyleyebilir. Bu durum, ölüm öncesi görülebilen geçici bir iyilik halidir. Her iki durumda da ölüm anı gelmiştir, vakit ramak kalmıştır.
Şair bangır bangır şiirinde bu anı vurgulamakta ve
'Soluk alıp verdik ölüm mü geldi ?'
diye sorgulamaktadır.
Bu soru aslında bir şiirin konusunun çok ötesine geçmiş; ilahiyatçıların, felsefecilerin, tıp doktorlarının araştırmasına ve her bir kişinin kendi kendine cevaplaması gereken soruları sormasına yol açmaktadır.
Ben kendi adıma şu soruyu sordum kendime:
Hazır mıyım?
Şair;
'Özgürlük yuvası gideceğin yer' diyerek okuyucuyu teselli etmektedir.
iyi de yapmaktadır.
Gönderen:
Mahmut Özdemir :
Doğumla başlayan yaşam serüvenimizi bazen güllük gülistanlık, bazen de taşlı çakıllı hayat yolumuzda ki yaşanmışlıklarımızdan örneklerle ne güzel anlatmış bu övgülere layık şiir..Emeğinizi canı gönülden kutluyorum değerli Nazır öğretmenim..Nicelerine inşallah..Selam,sevgi ve saygılarımla..
TÜM YORUMLAR (12)