Ölüm meleğim
Kanatların ne kadar beyaz
Benim bedenim sana yaramaz
Git başımdan
Hem biraz tatil yap istersen
Yorgun düşeceksin bir gün
Neden halâ gelmedi, yoksa
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama
En azından birine sorar.
Cebimde bir lira desen yok,
Devamını Oku
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama
En azından birine sorar.
Cebimde bir lira desen yok,
Düşündürdü beni şiir. Kim diyebilir ki ben şu gün öleyim diye? Şair de biliyor aslında bunu. Bu nedenle bence vermek istediği mesaj farklı...
Hani vakitsiz ölümler vardır ya... Duyanları üzüntüye boğan. Patlayan bir bomba mesela şehrin göbeğinde veya hiç suçu yokken seken bir kurşun isabet eden bir çocuk gibi. Ya da birileri tarafından öldüresiye dövülen bir genç delikanlı, sokakta kocası tarafından bıçaklanan bir kadın gibi. Sanki bu gibi toplumsal konulara dur demek istiyor şiir.
Anlamlıydı, güzeldi okumak. Yüreğinizi ve kaleminizi kutluyorum İrfan Bey.
Selam ve saygılarımla.
Hem ölümü hem yaşamı hem arafı düşünerek geliyor şiirin iletisi..."Mecbur bırakılmaya" bir karşı çıkış gibi de oturuyor gündeme...Çok şıktı sayın hocam...Kutluyor, saygılar sunuyorum...
Ölüm her aklına geldiğinde
Ah edip vah edip inleme
Bu halinle Tanrı'yı incitmiş olacaksın
Ecel kapını çaldığında evi telaşa verme
O geldiği zaman sen gitmiş olacaksın
Ahmet Kaya
Ahmet Kaya ile eşlik ediyorum bende şiirinize...
Sonsuz saygılarımla..
belki bizim şimdi ölesimiz yok..di mi ama..
Cemal Süreya'nın "Her ölüm erken ölümdür." dediği gibi... Ona hazır olmak yok gerçekten... Şiirinizi bana Cahit Sıtkı'nın şiirini hatırlattı...
Keyfinizce sağlıklı ve huzurlu gönlünüzce yaşamınız olsun Değerli Öğretmenim.... Saygılarımla...
Ben Ölecek Adam Değilim
Kapımı çalıp durma ölüm,
Açmam;
Ben ölecek adam değilim.
Alıştım bir kere gökyüzüne;
Bunca yıllık yoldaşımdır bulutlar.
Sıkılırım,
Kuşlar cıvıldamasa dallarında,
Yemişlerine doymadığım ağaçların,
Yağmur mu yağıyor,
Güneş mi var,
Fark etmeliyim
Baktığım pencereden.
Deniz görünmeli çıksam balkona.
Tamamlamalı manzarayı
Karlı dağlarla sürülmüş tarlalar.
Ekmekten olamam doğrusu,
Nimet bildiğim;
Sudan geçemem,
Tuzludur teneffüs ettiğim hava.
Ya nasıl dururum olduğum yerde,
Öyle upuzun yatmış,
İki elim yanıma getirilmiş,
Hareketsiz,
Sükûta râmolmuş;
Sanki devrilmiş bir heykel?
Ellerim ne der sonra bana?
Soğumuş kalbime ne cevap veririm?
Utanmaz mıyım ayaklarımdan?
Kalkmalıyım,
Dolaşmalıyım,
Sokaklarda, parklarda.
El sallamalıyım
Giden trenlere,
Kalkan vapurlara.
Bilmeliyim,
Gölgelerin boyundan,
Saatin kaç olduğunu...
Islık çalmalıyım.
Türkü söylemeliyim
Yol boyunca,
Keyfimden ya hüznümden.
Geçmiş günleri hatırlamalıyım,
Dalıp dalıp akarsuya,
Hayaller kurmalıyım,
Güzel geleceğe dair.
Yanımdan geçenler olmalı,
Selâm almalıyım;
Robenson'u düşünmeliyim,
Garipliğini:
Şükretmeliyim
İnsanlar arasında olduğuma.
Nedir ki eninde sonunda ölüm?
Ayrı düşmek değil mi aşinalardan?
Kapımı çalıp durma ölüm,
Açmam;
Ben ölecek adam değilim.
Cahit Sıtkı Tarancı
Dokunma bana ! Geldiğim yere ben kendim giderim...
Doğmak varsa kaderde, ölüme de boyun eğerim.
Sevgiler, başarılar....
SEVEREK VE KEYİFLE OKUDUM. TEBRİKLER
Ölüm melekleri hazır iş bulmuşlar kendilerine., bırakırlar mı hiç...
Hem bırakıp tatile çıksalar bile sonrasında çok yoğun mesai yapmak işlerine gelmez...:-))
Kaleminize sağlık...
Eninde sonunda Meleklerle kavuşacağız tüm canlalır ama Allahım gecinden versin
Ölüm Meleği ezelden almış emri... Ne espri dinler ne de tatil ister. Şair de biliyor aslında bunu ama bilmezlikten gelmiş şiirde. Bu da bir sanattır şiir dilinde...
Kaleminize sağlık İrfan Bey. Selam ve saygılarımla.
Bu şiir ile ilgili 11 tane yorum bulunmakta