Ölüm kurşunu, masasından dağılır..

Halil İbrahim Çimendağ
98

ŞİİR


4

TAKİPÇİ

Ölüm kurşunu, masasından dağılır..

Yumruğunu masaya ilk 'O' vurur...
Asabidir biraz.
En son; 'O' kalkar masadan...

Yolu böler ortadan kenarı adımlar,
Sonra tekrar ortalar;
Hep sarhoştur biraz.
Bir eli hep havada uymak için içindeki şarkıya
Diğeri hep belinde, ne olur ne olmaz eski Eşkıya...
Pamuğuna dek içtiği için cigara bile şikayetçidir ondan;
Bir o kız sevip sayar, bıkmaz ondan...

Tuna caddesinde demir kapılı hüzün sarmaşıklı,
Yazları serin bahçeli evi, kendi bahar suratlı...
Elmacık kemikleri çıkık, kafası dağınık, hep kaşları çatık
Aslında ağırdır yerine göre deli, esmer...
eh...biraz da yakışıklı...
Boy Kavak da da var, bu;
Çınar' lara özenmiş...
Yaşı Yirmi ikiye yaklaşık...
Lodos' a karşı durur,
Sam'da savrulur kimseler bilmez,
Bir çaydan sigaradan, bir de sevdiğinden vazgeçmez!
Mustafa'sı askerde, aşkları mazide, sevdası hala yürekte,
Bir milyon çalım kafa beş milyon,
Adamdır yine de düğün dernek de!

İçlenmesi tuhaflığına gecelerin,
eringeçtir anaya karşı,
Babası en çok onu sevse,
anası en çok ona ağlamıştır ama;
Yanlışı yok 'Kara' sına karşı...
Bin umut ışıltısı gece yarısı alkol sefası
ve bir de mayın tarlası yüreği...
Alabildiğine hırçın, fırtınaların kurbanı,
Ve kasırgaları başlar sene ortası...
Saatten haberi olmaz pek,
güne başlamak için kalkar ayağa,
İner gözlerinin mahzunluğu, telaşlıdır,
Duyguları hep ölü kalkar sabaha...
Akşamdan kalmdır aldırmayın,
Öpememiştir sevgiliyi yoktur bal_kiraz
Yumruğunu masaya ilk o vurur asabidir biraz
En son o kalkar masadan...

Yıllar geçer yoktur zerre umut o eski sevdadan...
Darmadağın çıkmıştır onca çile arasından;
Haklıdır!
Eşi bulunmaz acılara karşı durmuştur,
işte ondan;
ondan kaçar, az rastlarlar bu yüzden.
Bir selamında anlar dostlar kıymeti,
kalemi titrer özünden.

Masanın sol köşesinde mum yanar
Sağda defteri vardır; yani deli raporu...
Voltasına bak anlarsın, işte sana hava raporu.
Bir öfkelidir bir duygulu,
Ama en romantik şiirini yazar şarap içerken
Bir de boğuk sesiyle bir okur ki;
Resmini çizersin ölürken...
Masanın ortası hep boştur,
yanındadır gözlüğü ve çiçeği,
Doğan bir şey olsaydı sevda,
Kanlıca doğurturdu gül yüzlü bebeği!

Gözünüz aydın...
Bir şiir daha doğar gibi yazıldı
Tuna caddesinde...
Ölüm kurşunu aşk masalı ve hasret,
Dağılmış masasından...
Dokunmayın, kendisi toplar birazdan.
Üç vuslata kıymış vaktinde
ve kimilerinin mezarı, taa önceden kazıldı! ..
Ondan bir eli hep belinde...
Şimdi şu sessiz şehirlerde eski eşkıya
bir eli hep havada yine
eşlik etmek için içindeki şarkıya...
Ama ağlatamazlar
En son 'O' kalksa da masadan...

Her acıya bükülmez boynu...
Ve ne gün gelir bilinmez sonu...
Ve ne gün sıkılır,
Masasından dağılan ölüm kurşunu...
Ölüm kurşunu...
Kıyılmış sevdalara!
Ve masasından dağılır...
Her kurşun,
İnsafsız rüyalara! ..

Halil İbrahim Çimendağ
Kayıt Tarihi : 14.2.2016 01:38:00
Halil İbrahim Çimendağ