1
titrek bir kandili andırıyordu
göğün atlıkarıncasında yıldızlar
takvimlere vurdu sığdıramadı
ayları yılları paslanan mevsimleri
doludizgin atlar geçti içinden
trenler gurbete düştü
gençliği aynalara
-saçları tırnakları hiç uzamadı
2
yağmur çiseliyor
yağmur durmadan çiseliyordu
içinin coğrafyasına
-en çok gözyaşına cömertti zaman
ayrılığın rengi yok...
3
bir yaprak düştü sesinin boşluğuna
ana/son/kokulu evleri düşündü
çocuk ellerini... fincan oyunlarını
uçurum diplerinde unutulan sevgi çiçeklerini
sevginin eli yok...
atlılar geçiyor
atlılar durmadan geçiyordu
gecenin kömür göğsünden
bilmem kaçıncı koğuşun kar kokusu
buzla ovdu dizlerinin eskiyen raylarını
ölüm hattı aç!
ölüm hattında çarmıha gerildi söz
barışın sesi yok...
4
açıldı gecenin kapısı
karanlığın ağzında bir kadın
koynunda anayurdun kardeş türküsü
y
..........
..........
Kayıt Tarihi : 17.9.2018 15:45:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!