Ağıt seslerini duydu önce, sonra üzerine sıcak su döküldüğünü hissetti. Topal hoca bir yandan su döküyor bir yandan sürekli dualar okuyordu. Şöyle evin etrafına göz gezdirdi.
Kardeşleri çaresizlik içinde kıvranıyor, koca zeytinin altında anası ağlıyordu.
Komşuları toplanmışlardı. Fısır fısır konuşuyor, hafiften çilenen yağmurun altında bekleşiyorlardı.
Bir şey anlamadı bundan kel Rıza. Ne oluyor du? Ölmüş müydü? Öyleyse olup biteni nasıl görüyordu?
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta