Ölüm Gibi Vurur Aşk Habersiz

Işıl ışıl gözleridir annemin yıldızlar
Kızlar çiçeklerin şefkatli annesi
Künyesi gelmiş yiğide ırmaklar suvarır gözleri
Her biri, bin yiğit büyütür hülyalarında her gün.

Ilık akşamların tamahıdır gönlüm
Ölüm gibi vurur aşk habersiz
Her düğüm, kör düğüm olur çıkar içimde
Her biçimde aşka hazırdım oysa
Devasa bir yalnızlık gelir oturur içime
Rıhtıma demirlemiş gemiler gibi

Gönülden demlenen çaydır ruhum şimdi
Bütün olmazlara inat aşka yürürüm
Hürüm biliyorum, sevdikçe artacak hürriyetim
Bir yetim türküsüne karışacak belki de ahım
İflahım olmayacak, bu dert benim
Varsa göç kaderimde, sevdam olacak yelkenim.

Zaman dokuyor kilimini, renkler akacak yüreğime
Yemyeşil olan dağlar şimdi karlı
Yalnızlığım donuyor çığlık çığlığa
Belki de, yeni bir şiire başlamıştır mehmet narlı
Hayata duyarlı ne kadar ressam varsa
Arsa arayan mimarlara yön veren çerçiler gibi
Anlayacaklar bütün şiirleri ve/işleri/estetik olan dervişleri.

(içimdeki turnaya)
Kon artık turna ey, gönül yerde gerek
Ah bir hüznü tadabilsek gönlü besleyecek
Anla işte, ben uçmaktan naçarım
Konmak üzredir bütün şarkılarım
Hep yol, bilmem ki neden kaçarım
Yaşarım kalabalıklarda yalnızlığımı
Ha bire kanat vurur, hedefe uçarsın sen
Ben, gel eden çağrıya bile gidemem.

(içimdeki ceylana)

ceylan, tenha mı çöller şimdi sen gibi
kimi zaman ağlar mısın sen de ben gibi

yazların akışı gibi titrek mi yüzün
kızların bakışı gibi ürkek mi gözün

dayanılmaz bir çilesi var gündüzün
ondan mı yoksa gözündeki hüzün

senle her mevsim yazdır bana
berrak bir hilali andırır güzün

sırrına ereceğim biliyorum bir gün
farkındayım artık sendeki gizin

bıçak gibi keser kahrın yüreğimi
hep kaderimiz, kanamak mı bizim

neden kaçarsın bilmem ki benden
aşktan daha mı güçlüdür hızın

vuranda göğsüme ezgiler dökülür
ağıdı olmaz mısın sinemdeki sazın

türkülerle bile yenemez oldum kendimi
her demimi sardı dayanılmaz sızın

senden bir nesil bekler dururum
gelin olup gidişinde her kızın

geceleri yoldaşı olursun göklerde
içimde ışıldayan sensiz yıldızın

gelirsin belki diye hep bekleyeceğim
ben hazırım, çıkagelirsen ansızın

varlığına muhtacım, gelsene ceylan
yüreği olmaz mısın bir yalnızın

Çok bulutlu bir gök yüzü kaplar dünyamı
Rüyamı hayra yoramam fırtınalar içinde
Kanadım kırılır, bakarım ki kanadım yok
Uçarım da göklerde, ayağım olmayışına yanarım
Ayaklarım üzre görür de kendimi uyarırım
Sürer gider ömrüm, uykular yarım gün yarım.

Hayallerim sevdadan uzak kimi an
Çok an kendimi sevdanın ortasında bulurum
Ölür dirilirim uykuyla uyanıklık arasında
Hüzünlerle hemhal olurum da, anlamam neyin yasındayım
Hangi yola gitmeliyim ve hangi yoldaşın arkasındayım
Bir yığın soru sorarım, birini de çözemem
Bana kalan çok şey yok, hüzün, kahır ve özlem
Öyle çok yol gelmişim ki, istesem de dönemem
Yol benim yolum, hayat benim, biliyorum devam etmeliyim
Kararım kesin, nereye kadarsa yol, sonuna kadar gitmeliyim.