Bitmişse
Kızıllığını avuç avuç içtiğimiz sefalar
Öğleler, ikindiler çoktan geçmişse
Bir akşamüstü garipliği
Sarmışsa her yeri
Güneş devrilmiş
Renkler solmuş
Sesler kesilmişse
Son kuşlar da geçip gitmişlerse ufuktan
Ve çiçekler
Bükmüşse boyunlarını dalgın dalgın
Bil ki olum saati ge
..........
..........
Kayıt Tarihi : 28.8.2000 20:05:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Ümit Yaşar Oğuzcan](https://www.antoloji.com/i/siir/2000/08/28/olum-gelmisse.jpg)
İlk çocukluk yıllarından itibaren değişik kazalar, hastalıklar, ameliyatlar geçiren bir kişi...
Kendisi bizzat şöyle ifade eder: 'Üç yaşında ayağım kırıldı, dört yaşında mangala oturdum, beş yaşında 20 basamak taş merdivenden düştüm, yedi yaşında başıma sandık kapağı düştü, bu arada fazla ateşli geçirdiğim kızamık sonucu kekeme kaldım. 14 yaşında apandisit, 19 yaşında böbrek (tek böbrekliyimdir), 30 yaşımda bademcik ameliyatı geçirdim.'
24 kere intihar etme girişiminde bulunduğu belirtilse de kendi ifadesiyle yalnız 3 kere buna teşebbüste bulunur.
Şairin kekelemediği tek anın şiir okuduğu an olduğu anlatılır. Eşinin söylediğine göre tüm şiirlerini ezbere bilirmiş.
Şairi en iyi ifade eden tek bir sözcük olsa bence bu 'melankolik' sözcüğü olurdu. Tıpkı bu şiirin duygusu gibi.
Şairler ölür, şiirleri ise yaşamaya devam eder...
İleriden okunması gerekirken
Dipten geri taraftan
Soldan sağa okunması lazım gelirken sağdan sola doğru okurlar
Bu ağı yolu ile beslenmesi gereken çocuğun
Burnuna kulağına biberon ile mama tutulması gibidir faideden ziyade zarar verir
Horoz ve tavukların kargaların besin aradığı mahal ile
Arıların besin aradığı mahal aynı değildir
Söz temsili her yıl buğday veren tarla o yıl biraz kurak gitti
Bir başakta on kadar kavuzu doldurdu beş altı kavuzun içi boş kaldı
O tarlanın verimsiz olduğu anlamına mı gelir
Bardağı dolu taraf görme gerekir
Bir ayçekirdeğide ilk orta boş
Sonra dolu dolu çekirdek verir
Seksen küsur bestelenmiş esere imza atmış
Reyisin bile sık sık terennüm ettiği
Türk'ün ayranı kabarınca söyleyerek deşarz olduğu
Bir gece ansızın gelebilirim'e
Çal gitara
Bir gün gelirde unuturmuş insan
En sevdiği hatıraları bile
Bari sen her gece yorgun sesiyle
Saat onikiyi vurduğu zaman beni unutmaya imza atmış
Dost bildiklerinden kazık yemiş
Harkulade şairimizdir
Tekrar tekrar huzuru saygı ile eğiliyorum
Toprağın yorgun
Nadassız gübre çapa susuz olduğu dönemler tavlı olduğu dönem denli ürün alınamazken bile son dönemi ürün vermiş
Gelip gelip yine okuyorum
Bayram gelmiş bahar gelmiş neyine tarzı eserini
Müteşekkirem seçki müsebbip
Herkese hayırlı çalışmalar.
"(YA MUHAMMED!) BİZ SENDEN ÖNCE DE, HİÇ BİR BEŞERE (FANİ VARLIĞA) ÖLÜMSÜZLÜK VERMEDİK!" -Ayet-i kerime meali-
Bu manadaki onlarca ayet ve hadise göre ölüm Allah'tan başak her varlığın kesin kaderidir. Kişi ölüme ister inansın isterse de inkar etsin, bu ilahi kader asla değişmez! Dolayısıyla, "Çünkü ölüm ölmeyi bilenler ve sonsuz sevenler içindir" ifadesinin ilmi, edebi, dini ve mantıki hiç bir değeri yoktur. Dünyada sadece sevenler mi ölüyor ve sadece sonsuz sevenler mi ölüyor ki, bu meşhur şairimiz böyle saçma bir ifadeye imza atmış? Takdir olan ecel geldiğinde, kişiye " Sen kim ine kadar seviyorsun? Ya da sen varlıkları ve de insanları seviyor musun yoksa onlardan nefret mi ediyorsun?" diye bir sorgu sual faslı mı geçiliyor ki, bu şair bey, böyle zırva bir beyanı şiir diye yazmış ve bizim meşhur eleştirmenler de bunu beğeni yağmuruna tutmuşlar?
Yağcılarda inecek var şoför bey!
TÜM YORUMLAR (20)