Ölüm döşeğindeydi
Gönlünce bir hayat sürdüğü günleri de olmuştu
Süremediği günleri de
Soluğu tükendiği için yüzü biraz solmuştu
Ömrü, hayatın sofrasında
Çeşit çeşit nimetlerle bezeli
Yemeklere oturmakla,
Sefa sürmekle geçmemişti,
Yaşamak adına, yaşatan adınaydı
Bakmayın diyordu yediklerime, içtiklerime
Fazlasını yemişsem, içmişsem
Sayın ödediklerime
Ölüm döşeğindeyim işte
Giderim ben bu gidişle,
Ağlayarak kal der gibi diyenlere de gidin diyordu,
Yaşarken değil, ölürken
Yanına geldiklerine içerliyordu
Şimdi alınmanın bir gereği yok ki dediklerime,
Siz bakmayın hakkını helal ettiklerine
Dişi çekilenin acısını bilirsiniz,
Canı çekilenin acısı da ondan farklı değildi
Candan can çekişerek giderken bile,
Ben gitmeden sizin gittiğinizi göreyim diyordu
Bu sahtekar duruşu yanında
Ölürken istemiyordu.
Tabip getirelim diyorlardı,
Köşkü belki nakışlar diye,
Nakışlasanız ne olur ki
Kökü çürümüş köşk sonra çökerse
Miras hediye kalırdı
Hayatı ölüm korkusunu yenmekle geçmişti,
Anlamıyordu gitme kal diyenleri,
Bu sahte gitme kal ısrarı acaba niyeydi
Önder Karaçay
Önder KaraçayKayıt Tarihi : 22.4.2015 23:31:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
“Ölüm hayatın tek gerçeğidir. Bu hayattan kimi geldiği gibi, kimi de hak ettiği gibi gidecektir. Yaşarken ölmedikten sonra ecelle ölüm bayramdır.” / Önder Karaçay
Yaşamın gerçekleri, acımasız yüzü. Yine maskeler. Yine sahte acıma,üzülme tripleri. Adam haklı... Hem de yerden göğe kadar. Sağlığında kapısını açmayanların, adam ölüm döşeğindeyken gelmekten amaçları ne?... Seyre mi gelmişler?...
Beğeniyle okudum. Didaktik bir şiirdi. Ders almasını bilene ne çok şey vardı nemalanacak.Diş çekme, can çekme, çekmelerinden benzerse de birbirine, böbrek taşı sancısı çekmenin de aşağı kalmadığını ben eklemeliyim bu listeye. Hiç abartısız, doğum sancısı ne ki?... dedirtir. Rabbim kimseye öyle bir sancı vermeye...
Kutluyorum şiiri ve değerli şairi sevgimle...
TÜM YORUMLAR (1)