Ölüm dediğin nedir senin.
Bir kapı açılıp, sen de kondun önüne.
Atı dehler gibi, dehlediler seni de içeri.
Ne kırbaç gerekti,
Ne de uçları sivri mahmuzlar.
Merhaba dünya sen geldin.
Sen akıllısın atın gemi senin elindeydi.
Sevgi ile okşadın, atın başını.
Birde şeker verdin ağzına.
Deh demeden, sürüverdin dağlara.
Ne dağ, nede ova, kalmadı dolaşmadığın.
Az gittin, uz gittin, oysa bir arpa boyudur gittiğin.
Koca evrende kaç kelebek ömrün var senin.
Hepsi budur işte, girdin merhaba dedin.
Atını koşturdun ve yolun sonuna dayandı koşmaların.
Girdiğin kapıdan çıkmak üzeresin.
Vuslata erdin mi, yolun sonunda bekleyenin oldu mu senin?
Adı ölüm bunun soğuk tınısı var.
Gitme zamanındır senin.
Sessizce dayanır kapına senin
Korkma anlattıkları gibi değil.
Kuşburnunun dikenli dalını,
Öyle burnuna sokup çıkartmak yok.
Canını yakan hele hiç yok.
Gül misli solarsın dökülürsün yaprak yaprak.
Kapanır gözlerin usulcacık.
Söner yağı biten kandil gibi, pat diye.
Dudakların aralanır bir şey sorar gibi,
Hani son bakış gibi, son veda sözcüğü de
İnci gibi dökülür tane tane.
Acaba diyebildin elveda?
Görebildin mi son defa.
Oysa yüreğim gibi gözlerimi de,
Düşünmeden vermiştim sana.
Ne görebildin nede veda edebildin bana.
Siyah bir çizgi çekildi önüne.
Mühürlendi gül dudakların, söyleyemezsin.
Derin bir sessizlik çöker üstüne.
Odan son kez ışık huzmesiyle dolar.
Sonrada girdiğin kapıdan çıkmışsındır sen.
İşte ağıtlar yakılıyor adına
Hoşça kal sevdiğim güle güle
24.07.08.Ankara
Kayıt Tarihi : 15.7.2009 23:06:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Veysel misali iki kapılı bir handan girdik içeri, gidiyoruz gündüz gece.Ne gelirken,ne de giderken sual eden olmadı.Ölüm tek gerçek.Bıktım sevdiklerimi yaz temmuz sıcağında,kokacaklar diye taslanmaktan, kış zemheride, araba yine kayacak diye üzülmekten,hüzünlü sonbaharda ve bazen de hani dalda tomurcuklar çiçekler açar da son cemre düşünce,bahar geldi diye sevinir ya insanlar, benimde çiçek yerine gönlüme acı dolar. Çok sevdiklerimi tahta kutuya koyup sonra arabanın bagajında, bazen ağlayıp, bazen de hatıraları anınca katıla katıla gülüp düşeriz yola Ölüm acı ama bizi gülüyoruz.Adı gurbet bunun.İllede son yerim toprağım olsun derler ve bizde götürmek düşer.
Siyah bir çizgi çekildi önüne.
Mühürlendi gül dudakların, söyleyemezsin.
Derin bir sessizlik çöker üstüne.
Odan son kez ışık huzmesiyle dolar.
Sonrada sen girdiğin kapıdan çıkmışsındır sen.
İşte ağıtlar yakılıyor adına
Hoşça kal sevdiğim güle güle
tebrikler efenedim güzel bir şiir okudum kaleminiz daim olsun *****10
TÜM YORUMLAR (1)