Durup durup ağlamak da neyin nesi? Kimden, nasıl, niye bulaştı ki bana bu? Perdeleri örtük odamda tavandaki lekeleri izlerken ruhumun bedenimden kaçarak çok çok uzak yerlere gidip, dönüp gelmeyi akıl etmediği akşamların yine birinde tuzluyu, tatlıyı, hamur işini tek bir servis tabağına koyup kapıma gelen komşularımın zile basmalarıyla irkildim. Yastığıma düşen gözyaşlarımı görünce içimde deveran eden hüznün en derin dehlizlerine düşüp kayboldum. Kelebekler yine sokak lambalarının etrafında ölüm dansı ediyorlar.
İstanbul bana hep seni hatırlatıyor.
Çünkü onun gözleri de en az seninki kadar yeşil.
Hala, gülümseyen bir lale gibi
bana sürgününü gönderiyorsun
dört yanı çevrili bir kale gibi
Devamını Oku
Çünkü onun gözleri de en az seninki kadar yeşil.
Hala, gülümseyen bir lale gibi
bana sürgününü gönderiyorsun
dört yanı çevrili bir kale gibi
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta