Tükendi mecal denen son kırıntı da,
Ve ümit satıcısından aldıklarım.
Örumcekler ikna olmuyorlar artık sözlerime,
Hatta karabasanlarım sırt döndüler tek tek.
Hergün gülüştüğümüz periler bile,
Unutmuşlar gülmeyi, küsmüşler.
Artık lut gölünden beter hayatın acı gölüyüm,
Yaşayıp yaşamadığı belirsiz,
Kendi halinde ölüyüm.
Neredesiniz iyi gün paylaşımcıları,
Ve nerdelerdesiniz kahkaha ortakları,
Yoksunuz zor anlarda ortalıklarda,
Şu sıralar
Her zamankinden de hoşsunuz.
Lut gölü de neymiş,
Dünyanın en çukur gölüyüm,
Bir ayağım hayatta,
Bir ayağım kefende,
Ben ne acaip ölüyüm.
Yollarda kalmış kaybettiğim resimler,
Topladım, hatırladım da,
Gülüp geçtim birer birer,
Her resim farklı gülümsedi bana,
Her resim ayrı bir şikayet fırlattı yüzüme.
Sonra üstüme gelmeleri için,
Yalvardım karabasanlara.
Ve yardım istedim;
Gecemi mahvetmeleri için,
Karabasan senatosundan.
Ben lut gölü olmalıyım,
Evet ben bir zehir gölüyüm
Hayattayım,yaşıyorum,
Yazık ben bir ölüyüm!
Kayıt Tarihi : 6.6.2004 10:29:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)