çirkin bir ay
ve ay tüten her sazlık yeterdi
hemen gider saygısızca karışırdım kutlamalarına
kadeh ağızlarına kadar incelirdim
uzun bir operete başlardım uzun parmaklarımla
efendice bir tedirginlik duyduğum söylenseydi
(zaten aşk beni iterdi)
ölülerin rezil zamanına
rezillik cins cins ödün ister
kimseye satamayacağın ödün çuval dolusu
el ederdim kendime ilk bulunduğum yükseklikten
gitme gitme nefes al
(değil mi ki giderdim)
güneşin evi kerpiçti dağıldı
ölülerin iskelet bandıralı şilepleri var
ben hayattayken elimde uzun akşam tarifleri vardı
kendi isteğimle düşerdim şimdiki aklım olsaydı
(zaten darlık beni iterdi)
ölülerin geniş zamanına
kambur bodur bir ay
ve ürküten her sazlık
ve hep orada ve hep şehvetle kürek çeken sapkın ihtiyar
hatırası önünde eğiliyorum hayatımın
Kayıt Tarihi : 12.3.2007 10:43:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Nereden aklımda kalmıştı.
Olsa olsa bir şiirden olabilirdi.
Gecenin kokusu sazlıklardan gelir gibi oldu.
Buldum.
Ziyarete geldim. Ölülerin iskelet bandralı şileplerine baktım. Sahiden geniş zamana yayılmışlardı.
Su içtim.
Şiir sevindi. Ne güzel yeniden konuk olmanız dediler. İlk okuduğum günün hatırası önünde eğildim. Şiir bu kez güldü.
ve ürküten her sazlık
ve hep orada ve hep şehvetle kürek çeken sapkın ihtiyar
hatırası önünde eğiliyorum hayatımın
ÇOK GZLLL GERÇEKTEN YÜREĞİNİZE SAĞLIK EFENDİM SAYGILAR
ŞEBNEM ÖRS
ve ürküten her sazlık
ve hep orada ve hep şehvetle kürek çeken sapkın ihtiyar
hatırası önünde eğiliyorum hayatımın
tebriklerimle güzel bir şiir okudum kaleminizden
Elbette yaşayanlarda. Kimlere paylaştıracaksın. Kimse kabullenemez.
Bulunduğun tepede kendi kendine buyurursun. Sana kalır. Nefesler de. Kerpiç güneşte kurur, güneş kepriç eve sığındıysa duvarları göçtü. Ölümler gibi.
Ölülerin isleket bandıralı yük gemileri karaya vurmadan gider, kaybolur açıklarda. Yüklerini indiremezler iskelet bandralı şilepler.Ne çok isterlerdi geniş zaman dışında, dili geçmiş zaman ve şimdiki ile gelecek zamanı.. Yok. Yok. Sadece geniş zaman var soyutlaşan. Opeteritn sessiz bölümüdür, suküneti büyüleyici.
Şu bizim dünyanın gece lambası ay izler. Her ölüde dünyanın bir gece lambası patlar. Ay ölülerin geniş zamanında suratını asar. Kambur bodur zavallı ay olur.
Bu operete öyle güzel yakışan bir yer var.
Su kenarındaki sazlıklar.
İnsan hayatının geniş zamanlara yönelmesinden sonra baş uçlarına dikilen taşlar gibi yalnız. Su kenarlarında sazlar buruktur. Sazlıkların duyulmayan bir sesi vardır, geniş zaman operetleri gibi.
daha ne diyeyim...sevgiyle
TÜM YORUMLAR (19)