Ölülerin zamanına operet Şiiri - Nilgün ...

Nilgün Aras
81

ŞİİR


29

TAKİPÇİ

Ölülerin zamanına operet

çirkin bir ay
ve ay tüten her sazlık yeterdi
hemen gider saygısızca karışırdım kutlamalarına
kadeh ağızlarına kadar incelirdim
uzun bir operete başlardım uzun parmaklarımla
efendice bir tedirginlik duyduğum söylenseydi
(zaten aşk beni iterdi)
ölülerin rezil zamanına

rezillik cins cins ödün ister
kimseye satamayacağın ödün çuval dolusu
el ederdim kendime ilk bulunduğum yükseklikten
gitme gitme nefes al
(değil mi ki giderdim)
güneşin evi kerpiçti dağıldı
ölülerin iskelet bandıralı şilepleri var
ben hayattayken elimde uzun akşam tarifleri vardı
kendi isteğimle düşerdim şimdiki aklım olsaydı
(zaten darlık beni iterdi)
ölülerin geniş zamanına

kambur bodur bir ay
ve ürküten her sazlık
ve hep orada ve hep şehvetle kürek çeken sapkın ihtiyar
hatırası önünde eğiliyorum hayatımın

Nilgün Aras
Kayıt Tarihi : 12.3.2007 10:43:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Ramazan Topoğlu
    Ramazan Topoğlu

    Geçen gece balkondan gökyüzünü izlerken ay karşıma çıktı. Sanki elinde bir asa varmış gibi bükülmüş gibiydi. Sonra 'Kambur bodur bir ay' sözü aklıma geldi.

    Nereden aklımda kalmıştı.
    Olsa olsa bir şiirden olabilirdi.
    Gecenin kokusu sazlıklardan gelir gibi oldu.
    Buldum.
    Ziyarete geldim. Ölülerin iskelet bandralı şileplerine baktım. Sahiden geniş zamana yayılmışlardı.
    Su içtim.
    Şiir sevindi. Ne güzel yeniden konuk olmanız dediler. İlk okuduğum günün hatırası önünde eğildim. Şiir bu kez güldü.

    Cevap Yaz
  • Şaire Şebnem Örs
    Şaire Şebnem Örs

    kambur bodur bir ay
    ve ürküten her sazlık
    ve hep orada ve hep şehvetle kürek çeken sapkın ihtiyar
    hatırası önünde eğiliyorum hayatımın


    ÇOK GZLLL GERÇEKTEN YÜREĞİNİZE SAĞLIK EFENDİM SAYGILAR
    ŞEBNEM ÖRS

    Cevap Yaz
  • Turgut Gündoğmuş
    Turgut Gündoğmuş

    kambur bodur bir ay
    ve ürküten her sazlık
    ve hep orada ve hep şehvetle kürek çeken sapkın ihtiyar
    hatırası önünde eğiliyorum hayatımın

    tebriklerimle güzel bir şiir okudum kaleminizden

    Cevap Yaz
  • Ramazan Topoğlu
    Ramazan Topoğlu

    Şu bizim bildiğimiz 'dünyanın gece lambası Ay'ın ölü zamanı operetinde asılı kaldığı sazlıklar üstünde kendine sine ölüm matlığının örtüsü serili...Saygısızca karışılan kutlama saygı uyandırdı, ay gücenmesin, efendice duyulan tedirginliklerle... Nasıldır ölülerin rezil zamanı?
    Elbette yaşayanlarda. Kimlere paylaştıracaksın. Kimse kabullenemez.

    Bulunduğun tepede kendi kendine buyurursun. Sana kalır. Nefesler de. Kerpiç güneşte kurur, güneş kepriç eve sığındıysa duvarları göçtü. Ölümler gibi.

    Ölülerin isleket bandıralı yük gemileri karaya vurmadan gider, kaybolur açıklarda. Yüklerini indiremezler iskelet bandralı şilepler.Ne çok isterlerdi geniş zaman dışında, dili geçmiş zaman ve şimdiki ile gelecek zamanı.. Yok. Yok. Sadece geniş zaman var soyutlaşan. Opeteritn sessiz bölümüdür, suküneti büyüleyici.

    Şu bizim dünyanın gece lambası ay izler. Her ölüde dünyanın bir gece lambası patlar. Ay ölülerin geniş zamanında suratını asar. Kambur bodur zavallı ay olur.

    Bu operete öyle güzel yakışan bir yer var.
    Su kenarındaki sazlıklar.

    İnsan hayatının geniş zamanlara yönelmesinden sonra baş uçlarına dikilen taşlar gibi yalnız. Su kenarlarında sazlar buruktur. Sazlıkların duyulmayan bir sesi vardır, geniş zaman operetleri gibi.

    Cevap Yaz
  • Temel Kurt
    Temel Kurt

    yaşamın hatırası önünde eğilmek derida'nın bir sözünü getirdi aklıma aristotalas için yazdığı(aristotales; doğdu,düşündü,oldu ve öldü)

    daha ne diyeyim...sevgiyle

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (19)

Nilgün Aras