Ölülerin Huzurunda Şiiri - Galip Aktaş

Ölülerin huzurunda
Koynunda bir kedi bir cesedin
Miskince uyur.
Buyur edilen kapılardan girdikçe
Büyür bahçelerim duvarlara dek.
Vesikalık fotoğraflar mezar taşlarında
Hüviyetler, maniler...
Son sözünü söylemeyenin isyanı
Ölüm size güzel be !
Bin türlü yabanıl,
Ağaçtan atlar,
Mermerden kanatlar
Bin tür yabanılda
Bin türlü saltanatlar.
Ötesi cüzzamlı kuyu
Ötesi feryatlar
Ötesi çığlık çığlık hayat
Ağır ağır gelir üstüne
Ah toprak olmanın elzem huzuru...

Dahası mı ?
Yoncalar, laleler, güller...
Güler gül bahçesinin
Kızıl saçlı kızları
Toplayın göklerden yıldızları
En haylazları tutun ha
En haylazlara tutulun.
Zira en büyük hazları
Kızıl saçlarındadır, ellerden süzülür.
Ey mezar laleleri
Ey kızıl güller
Kanımca son söz, dünyada yazılır.
Hâli hazırda huzur
Ta kendisidir toprağın.
Gülistana kabristan demesi bir tapınağın
İşlenmiş demir kokusudur,
Zincir kokusudur.
Toprak olma şerefinin korkusudur.
Yani gülistana kabristan demesi
Bir tapınağın
Hâli hazırda huzur korkusudur.
Duvarın bittiği yerde
Uzar mezara dek.