içimizde yara ve günahlar
kasvetli kan kırıkları hıçkrıklarımızdan saçılan
kentleri sel gibi süpüren kalabalıklarımız var
tek kişilik ordu yeter bu kalabalığa
mahşer provalarına kiralanmış sokaklarımız var
bar soran, sinema, gazino soran
fakat cami sormayan kalabalıklar
yanlış mahşer provası bu, curcunalı yolcular
bu adresler ateşe çıkar ey insanlık
hakiki prova, inziva kokan yüreklerde
yerin altına ve arşa merdivenler var
arş yorucu, arz aldatıcı
yön tabelaları süslü püslü arzın
arş merdiveninde yumurta küfesi yükün
kalabalıklar denizde balık
şeytan oltalar atmış her köşe başına
takılmadan geçen milyonda bir balık
kalabalıklardan sıyrıl ey kalabalık
bir çöl yeşert tuzlu gözyaşlarınla
ellerinle yoğur insanlık teknesindeki hamuru
bir tutam vicdan serp, bir avuç merhamet
afrikalı bir çocuğun kemikleri sayısınca
açlık damlat şişkin midene
suriyeli bir çocuk kat dualarına
ve bir taş katillerin ordusuna
susmak, mazluma kurşun sıkmaktır ey insanlık
haykır, sesin hançerler saplasın zalimlerin kalbine
ateşten bir ok fırlat
“cehennem var” yazsın semanın maviliklerine
cenneti biz Kur’andan ve bosnalı çocuklardan biliriz ey insanlık
onlar “Cennet Hak” yazdılar göklerin ortasına
bir de “Ölüm var” dedi her ölen
bir tek kelam etmeden
bir nefeslik diril ey Ümmet-i İslam
patani ve kudüs’e bağla damarlarını
suriye ve afrika’ya yolla katarlarını
kabil ve bağdat’a uzat kollarını
orta afrika ve arakan’a sür atlarını
bir cihadlık diril ey âlem-i İslam
bir nefesçik diril…
Mayıs 2014
Taşkent
Kayıt Tarihi : 2.9.2014 15:35:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!