Yalnız hasretin sızlatıyor kalbimi akşamlar olunca
Olgun yaralara kanayıp uyurum dağ doruklarında
Hançerler saplanıyor kalbime seni her andığımda
İnatçı deli otlar büyür durmadan uykusuzluğuma
Bir sızı bir yara var sevdalı nöbet Ummanlarımda
Katran karası gecelerde,
Zülfikar oldu yar hasretin,
Kıldan ince,
Dilim dilim doğradı beni.
Gecenin bir yarısında,
Güldürmedin hep ağlattın
Sormaz oldun hiç halim,
Yakın iken uzak ettin yolları
De ged benden öteye zalim yar
Hep akıttın gözümden kanlı yaşı,
Bana sevdayı anlat deme anlatamam ki
Ben anlamam öyle süslü püslü laflardan
Benim sevdam yüreğimdedir.
Kocaman bir dağ gibi,
Başı Dumanlı, sisli ve de karlıdır,
Ben beceremem öyle şehirli züppe çocuklar gibi,
Kayboldum yalan içinde
Madde kendimi ara oldum,
Kaybolur hücrelerim, zerrelerde,
Manada Mevla’yı arar oldum.
Geçen günler gider boşa,
Bu gecede sizleri andım yine,
Beraber çektirdiğimiz resimlere bakarak,
Lanet ettim beni bırakıp gittiğiniz o güne,
Bu yüzden kırgınım size,
Mezarınızı ziyarete gelmeyişimde ondandır.
Diri diri mezarımı kazdın benim,
Ne kefenimi biçtin,
Nede namazımı kıldın benim,
Canlı canlı toprağa koydun beni.
Çok şey istemedim senden,
Dizildi önüne sıra sıra dağlar,
Aşıp ta gelemem ki sana,
Bu gurbetlik yetti bu cana,
Ölüyorum hasretinden yar anlasana.
Dağların başı duman olur,
Aldanıp beşeri bir sevdaya,
Şaşırdım afalladım,
Çıktım doğru yolumdan,
Şimdi affeyle Mevla’m sen beni,
Unutturmuştu bana seni,
Hiç ağlamam diyen ben,
Şimdi bende ağlıyorum,
Gözyaşlarım saklamadan, utanmadan,
Niye diye sormayın ağlıyorum işte.
O vefasızın arkasından ağlıyorum,
Biten duygular adına yazılmış güzel bir şiirdi, kutlarım.