Göğsüne bastırıp, kulaklarını,
Toprağa dayayıp, kulaklarını,
Nereden bilecek? Dinlemeyenler,
Anadoluluyu, Anadolu’yu;
Bileği Fırat’tır, kafası Dicle,
Kalbi Kızılırmak, kanı Sakarya.
Devler cüce olmuş, cüceler ulu,
Yıkılmak,ezilmek her gün biraz daha
Dostlar değişiyor aldanmalar değil,
Aksimizden eser yok şimdi o sularda
Çirkin olan biziz aynalar değil...
Şerefsiz ellerin şerefe kaldırdıkları
Devamını Oku
Dostlar değişiyor aldanmalar değil,
Aksimizden eser yok şimdi o sularda
Çirkin olan biziz aynalar değil...
Şerefsiz ellerin şerefe kaldırdıkları
Gönüleri: Anadolu'muzun geçmişinden geleceğine doğru nokta nokta çizgilediğiniz kompozisyonu dikkat ve hayranlıkla okudum.Güzel ve dikkate değer bir çalışmaydı.Tebrik ediyor, gözlerinizden öpüyorum...Enver Özçağlayan
Anadolu'muzun geçmişinden geleceğine doğru nokta nokta çizgilediğiniz kompozisyonu dikkat ve hayranlıkla okudum.Güzel ve dikkate değer bir çalışmaydı.Tebrik ediyor, gözlerinizden öpüyorum...Enver Özçağlayan
*Kulağını Anadolu toprağına dayamayanlar, Anadolulunun göğsüne bastırmayanlar:
Bu toprağın derinliklerinde hangi sesler var?
Bu insanların kalbi ne diyor?
Başı bulutlarla kaplı Büyük Davraz ne diyor?
Türkiye’nin ruhu Sakarya ne diyor?
Türkiye’nin yüreği Kızılırmak ne diyor?
Türkiye’nin bileği Fırat ne diyor?
Türkiye’nin kafası Dicle ne diyor? Nereden bilecekler?
Kulaklarımızı çelik tıkaçlarla tıkasak da, ta yüreğimizin içinde çınlayan milli bünyemizdeki çözülmenin içimizde ki sesinin işkencesinin dehşetini ve vicdanımızda ki, azap ve ıstırabı dinlemekten nasıl kurtulacağız.
Ced kalıntılarından, torun çığlıklarından, ağaç hışırtılarından, bir temmuz öğlesinden, bir Van sabahından, bir Diyarbakır kuşluğundan, bir Malatya, Ankara öğlesinden, bir Maraş, Kayseri, Isparta ikindisinden, bir İstanbul akşamından ve bir Bursa, Edirne gecesinden bir ülkü öremeyenler bu toprağın yüreği ne diyor nereden bilecekler?
Bu şiir ile ilgili 5 tane yorum bulunmakta