Yaşarken
Zamanın akışında korkusuz
Severken, sevilirken,
Gülerken,
Üzülürken,
Sevgisizken,
Beklerken,
Bekletirken bilerek.
Özlerken
Özletirken insafsız.
Yalanlarla boğuşarak
Kendisiyle oynarken
Ya da oyun sanarak hayatı
Keşfederken telaşsız.
Düşünmezken gitmeyi
Akla gelmezken ölüm.
Durursa birdenbire
Kopsa zamanın ipi
Ölüler şaşar mı?
Bakıp da bekleyenlere
Bir musalla taşından
Kimi gözde yaş
Kiminde yalan hüzün
Bir köşede sevenler
Diğerinde yerenler
Görüntü olsun diye
Saflarda görünenler
Tanıdık bildik yüzler
Bir telaş, bir kalaba
Bir namaz ve bir dua
Bir helallik dileme
Çıkılan son yolculuk
Sonunda sona varış.
Bakıp da bu işlere
Şaşırıp bir an bile
Kimdir bu giden diye
Ölüler sorar mı?
Dokununca beden toprağa
Isınmasız,
Savunmasız
Kör karanlıklar içinde
Yapayalnız ve soğuk,
Bilinmez bir diyarda
Duyulmaz çığlıklar atar mı?
Kapanınca gözler
Hiç açılmazcasına
Nefes nefes açan can
Uçarsa kuşçasına
Solarsa renk
Batan güneş hüznünde
Ölüler ağlar mı?
Çiğdem AltınözKayıt Tarihi : 26.8.2005 14:57:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Yılmaz Öztürk
Geride kalanlar, kalanlarla avunabiliyor.
Yaşanmış acı gerçeklerin şiire yansıması bu olsa gerek.
Yüreğinize sağlık.
TÜM YORUMLAR (2)