Ölüden Mektuplar (4) Şiiri - Cengiz Numa ...

Cengiz Numanoğlu
158

ŞİİR


108

TAKİPÇİ

Ölüden Mektuplar (4)

Dostlarım! ..
Bu mektupta niyetim;
Ne siyasete girmek,
Ne kirli bohçaları,
Açıp ortaya sermek,
Ne de haddimden öte,
Size öğütler vermek...

Gelin! . Şimdi beraber,
Bir gezinti yapalım;
Rastgele bir ölünün
Mekânına sapalım;
O şeytan, kime, nasıl,
Neler yapmış.. Bakalım...

İşte! .
Bir zamanların,
Süper soylu zengini;
Asilzâde Semir Bey...
Hey gidi günler hey! ..

Yatlar, katlar, marketler,
İtibarlı şirketler,
Yasal ambalajlarda
Tapulu aşiretler...
Ve sahne gerisinde
Gizlenmiş nice servetler...

Akıllıydı Semir Bey,
Her politik devirde
Borusunu öttürür,
Bürokrat dansözlere,
Göbekler attırırdı...

Entel görünmek için,
Her çâreye başvurur,
Elinde piposuyla,
Tepeden bakar durur;
Formunu hep korurdu..

Hayat felsefesinde
Maddeye mânâ katmaz,
Onun aklı, ölümden
Sonrasına yatmazdı...

Semir'in kafatası
Küçük bir beyin taşır;
O beyin, her bağışık,
Mikropla ortaklaşır;
Bu klinik tabloda
Genel ahlâk krizleri
Giderek sıklaşırdı...

Şeytan, böyle tiplere
Aşırı ilgi duyar,
Ve onları her zaman
Baş rollere koyardı..
Nitekim, öyle yaptı....

Bilgisayar sistemine
Bir senaryo işledi;
Bütün oyuncuların
Adlarını fişledi;
İşe önce, Semir'in
Karısından başladı...

Virgül Hanım;
Saç renginde kararsız,
Beyin tipi yararsız,
Zararsız bir kadındı...

Ne giyimde kuşamda
Ne de renkli yaşamda,
Kimseden geri kalmaz,
Aradığını bulamaz,
Tatmin de olamazdı.

Yaşı, kırkını aşkın,
Vücudu hafif taşkın,
Bu korkuyla aynalara,
Biraz daha düşkündü...

Kocası Semir Bey'den
Zaman zaman sıkılır,
Sosyete pazarında
Konkene takılırdı...
Hele.. Özel odaları,
Dokunsanız yıkılırdı....

İşte şeytan,
Bu ateşi,
Kurnazca körükledi;
Virgül'ü yavaş yavaş,
Peşinden sürükledi...

Bir gece, bir baloda,
Lacivert bir kostümle
Virgül'ün karşısına
Aniden çıkıverdi;
Arayan gözlerine,
Çılgınca bakıverdi...

Dublör diye kullandığı,
O, çapkın serseriyi
Peşine takıverdi...

Virgül, bu ilişkiyi
Kocasından gizledi,
Buluşmalar sıklaşarak
Birbirini izledi...

Yasak aşkın tansiyonu
Yeterince yükselmiş,
Şeytanın beklediği
Baskın ânı gelmişti..
Son buluşma yerini, saatini kolladı
Semir Bey'i otelin lobisine yolladı...

Bir anda burunlara
Barut kokusu çaldı,
Ölen öldü, kalan kaldı...
Ve Semir Bey soluğu
Hapishanede aldı...

Ne var ki, bu hikâye;
Bu kadarla bitmedi;
Çünkü; bunlar şeytanı
Asla tatmin etmedi.

Semir, sistem çarkını,
Yağladıkça yağladı..
Ve böylece bir yılda,
Tahliyeyi sağladı...

Bundan sonra şeytanın
İşleri kolaylaştı;
Semir, dünyada mevcut,
Her çamura bulaştı;
Kumar denizlerinde
Pupa yelken dolaştı;
Pusula, hepten şaştı...

Şeytan, bir gece onu,
Kumara son kuruşunu
Bastırırken kıstırdı;
Ve o gece, Semir Bey'i
Semir Bey'e astırdı...

İşte böyle dostlarım...

Şeytan, sizi her zaman,
Ve de, her yerde kollar;
Sizi, bir tek yol hariç
Bütün yollarda sollar...

(1987)

Cengiz Numanoğlu
Kayıt Tarihi : 27.12.2004 13:28:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Osman Erdoğmuş
    Osman Erdoğmuş

    Bu güzel çalışmanızı da
    bu hafta radyo programımda okudum

    tebrikler

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Cengiz Numanoğlu