Ekşidi zaman, çürüdü ömür
Bir vadide çağlayan kar suyu iken
Şimdi lavralara mekan, bir bataklık
Çamurdan, balçıktan ibaret
Öylesine bulanık, öylesine kekrem.
Rengarenk kelebekleri öldü
Tuhaf sinekler türedi sonra
Zaman ekşidi, ömür çürüdü
Ne bir rüzgar, ne bir yağmur
Şifa devşirecegim bir melhem
Şimdi kurumuş toprağa mekan
İlham bulduğum çağlayan.
Kaç ağaca çaput bağladım
Kimsesiz mezarları mekan eyledim
Avuç açtım börtü böceğin göğüne
Ey zamanı var eden tanrım
Bu kadavradan ibaret bedenim
Daha ne kadar istifade edecek kulların
Hangi toprağa bir tohum atsam
Esip aldı asi bir rüzgar,
Ne ara ruhuma deva çalsam
Kaç doz atsamda tutmadı mayam
Zaman ekşidi, ömür çürüdü
Şimdi dikene mekan göğüs kafesim
Şimdi hamurundan şekil tutmayan
Bir zamanlar gök çizdiğim ruhum
Kim, hangi çağda, ne kadar
Kaç defa mahsur kaldı bu girdapta
Hangi otları kaynattı da deva bulmadı,
Yangın varken ruhunun derinliğinde
Ne tarafa baktı, hangi ezgi vardı dilinde
Kaç ağaç dinledi yalnızlığını...
Mesut Arslan 2
Kayıt Tarihi : 13.3.2023 20:56:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Devası olmayan aşklardan
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!