Gecenin ulu yalnızlığında,
Bir gölge gibi yürüyordu
Sessizce...
Hangi zamanda ve mekanda olduğu bilinmeyen bu adam,
-kara gözlü, keskin çizgili, harap ve karmakarışık-
Gecenin o ölüm sessizliğinde düşünüyordu,
Görünüşündeki sıradanlığı, yüzündeki soylu ifade bozuyordu.
Kimdi bu adam?
Böylesine ağır ve böylesine soylu?
Gidiyordu...
Kim bilir hangi yüzyıldan kalma ve hangi savaşların zaferleriyle dolu
Bir Kale’nin önüne geldiğinde, usulca kafasını kaldırdı.
Koyu karanlıkta aydınlanan bir ışık gibi, kalenin burçlarına baktı.
Kendisi gibiydi...
Harap ama, yüzyıllara meydan okuyan bir zafer abidesiydi kale, ayakta kalmasını bilmişti.
Ya kendisi?
O kadar yorgun ve ruhsuz hissediyordu ki,
Verdiği savaşı kaybetmekten korkuyordu.
Yavaşça bir adım öne attı.
Kalenin duvarlarına sırtını dayadığında,
Duvarların soğuk yüzünü hissetmedi bile,
Soğuk duvarlar vız gelirdi ona.
Yaşamaya ait ne varsa onu yaşamaya çalışmış,
Her seferinde umutsuzluk ve acı yıkıvermişti onu.
Ama o hep sevgiyi aradı durdu.
Kâh ağladı, kâh güldü...
Her seferinde sevgiyi bulduğunu sandı.
Yalancıkta olsa sevgiyi paylaşmak ona hep huzur verdi.
Gerçek sevgiyi bulmuş olsaydı!
İşte o zaman...
En tanrısal açıyla,
Sevgiyle,
Sevgiyle,
Sevgiyle,
Paylaşırdı her şeyi...
14 Şubat 1993 - 04 Eylül 1997
Musa KarademirKayıt Tarihi : 18.8.2013 12:28:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Musa Karademir](https://www.antoloji.com/i/siir/2013/08/18/olu-ozanin-siiri-med-cezir.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!