Bilmelisin ki ben o yolu sana tüm değerlerimden vazgeçerek yürüdüm.
Tüm hayallerimi, aklımdan çok yanımda olacağının gerçeğiyle örtüp uyudum.
Sana uyandım, gün aydınlarında.
Saatim akrebine kuma getirirken yelkovanlarında,
Seni geçiyordu düşlerim, hiçbir şeyin seni bana geri getirmeyişinde.
Ve bir bakkal defteri gibi har vurup harman savurarak verdiğim değerler,
İcralık bir aşkın yalanıydı boş kalanı.
İçimden sana gelen her ne varsa,
Ev hapsinden kaçan bir mahkumun arkasına bile bakmadığı vedaları bıraktı bana.
Siyasi bir rejimin iki yüzlülüğü gibiydi hüznün.
Hüznün öyle bir masum intihar mavisiydi,
Ve ben biriken duygu kalabalığıma düşürdüm seni.
Senin saçının telini uçuran rüzgara sitem ederdim oysa ben.
Sen bir başka ağacın gölgesinde,
Dallarındaki yemişlerin olgunluğuna aldattın beni.
Benim topraklarımda gülüşünün filizlerini yetiştirirken mutluluğumda,
Yine sen akıttın bu gülünç göz yaşlarımı.
Yaşamak istediğim mevsimlerde artık ölü insanlar yetişiyor sevgilim.
Al bu bahar sende kalsın,
Artık bende yaprak kımıldamıyor.
Kayıt Tarihi : 30.4.2017 18:33:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Ev hapsinden kaçan bir mahkumun arkasına bile bakmadığı vedaları bıraktı bana.
TÜM YORUMLAR (1)