(’...SEN UPUZUN KULAÇLARLA BOĞUŞURKEN OKYANUSLARDA
BİR DE BAKARSIN Kİ, YENİLMİŞSİN BİR DAMLAYA...’)
sen hayatta mağlupsun
sen yalnız! ..
kalbin ölü aşklar mezarlığı
hangi acıya akar ömrün
kaç deniz boğulur içinde
sen sevince ensesinden vurulmuş bir maktül olurdun
acı yok olmaz yalnızca yer değiştirirdi...
buralarda sevmek ölüme yazgılıdır!
kulaç attığın her aşk, ağır bir suç sayılır
zulandaki özlemlerinle/sürgün edilirdin yurdundan
sevgi hep kazanırdı oysa-
önce sevdin ve yenildin sonra
/’artık aşk dediğin nedir ki’,
yataklara bulaşmış sperm lekeleriydi! .../
hayallerin bile haklı cesaretlerini unutmuşlardı
bütün çıkmaz sokaklar içinden geçer
bütün anlamları, tersyüz ederek
her gidene bir elveda,
kalana acımsı bir sızıydın
ve kanayan bir anıydın
hiç bir hakemin vermediği haklı bir penaltıydın...
sen içe-kapanış hücresinde,
hep yoksulluğa yakın tanıyarak yurdunu sessizce! ...
ve yaşamın menzilinde-yaşlandırarak-yaşamı
bütün kalabalıklarda yalnızlaşarak
senden söz ederdi/ihanetin kirinden arınmamış politikacılar
daha birileri bir yerlerde aşktan ve yaralardan söz ederdi...
biraz hüzün depolayıp yeni dizeler yaz, imlası bozuk hayata
ve yürü intihar kokan bir gece de düşünme;
bu bıçak hangi kalbe saplanacak..!
bu yüzden, sırf bu yüzden
çekip gitmeli buralardan gardaş ama,
'Ne demiş uçurumda açan çiçek-yurdumsun ey uçurum'
şiirlerin yasak diliyle anlatmalı,
en azgın yaraları
yasaklar taşımalı, linç girişimi sevdalara
pazarlığa oturan orospuları, anlatmalı
biraz da
Aşkı anonimleştiren-ihanet ihraççılarını
yoksa sustukça sesimizde çığlıklar boğulacak..!
kanun hükmünde sesimiz kanayacak...
kendine ümitle bakabilmeli insan-gardaş-
sevdalara/kavgalara yeniden merhaba diyebilmeli.
herkes kendi çarmığını sırtında taşıyabilmeli,
ve uçabilmeliydi, her kuş kendi kanatlarıyla...
madem zulmün kıskacında,
paranın sultasında
yenikti insan ve şairler yenikti! ..
yasalar, hükümet, parlamento yenikti!
ne ağlayabilirdin,
ne de özgürleşebilirdin.
ne kendine yaranabildin bu örseleyen hayatta
ne de aşka.
kimin bir parça yalnızlığı varsa bırakıp gitmiş avuçlarına.
sınırlarını zorladığın sancılı sevişmelerde
intiharlar çarpar beyninin ıssızlığına
sefil bir hayatın, baş aktörü olursun
melodramlarını kusarsın, solgun yalnızlıklara
neredesin? ..
neredesin? ..
şimdi hangi aşkta mahsur kaldın! ..
hangi depremin enkazında! ..
hangi öykünün mağdurusun?
(Birdal ERDOĞMUŞ/2006/İSTANBUL)
Birdal ErdoğmuşKayıt Tarihi : 19.3.2011 17:04:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!