Oltamda Küflenmiş Bir Gidiş
- Balık mısın? Bela mısın? Yakala Yaşam
Yorgun bir sonbahara düştü gölgem, sararan, kararan yapraklarla kanattığın yaramı sardım.Her yaprağına gül gidişlerini yazdım.
Sabırsız yazların yazgısında sarılır öfkem, ispirtolaşmış öçlerim
kırık sözlerle kitap olur kanıtsız öylelere.
Söner öykülerimin sabırsız ışıkları geceler hecelenmeden .
Bir dirhem seni unutmamaya rota olur ela gözlerin, açılırım yalnız balinalar ve benimki aşk belaları denizine.
Oltamda küflenmiş bir gidiş.Hüzün sarılışlarıyla, sularım susar, susuzlukla ,suçluluk gelir diplerime.
Yırtınışlar süpürür dünümüzün kırılma noktalarını. Cümle biter, özne ben yüklem sen olmalıyken sıfatsız gidişlerin kayıplardasın yoksun yine.
Yaşanmamışlıklarımızın etik iklimlerine gözyaşlarımı da ekledim yeni bir mevsim gözyaşlarınla,yağmurun döllenmesinde çıkar.
Bu yüzden hiç bir zaman kurumaz vuslatımızın sesi. Kimsesiz bir nidayla yitirilmiş savaşların son cephesine katılırım.
Huzurun kentinde,hazırın caddelerinde güzel güller koklayan güzellerin arasında kalır,kalışım.Beni senden çalar sensizlik.
- Sen düşersin varışlarımın çeperine. Sızılarla doğan Gölecimize günleri kısaltır acılar.Saçlarıma beyazlar iner,yaşlılığın kanıtı değil beyazlarım, acılarımın temizlenmesi, paklanmasıdır bilesin.
- YARİN yarınlarında saklarım uhdeli sarmaş doloşları.Unutamam
Heybemden giderken aldığın son nakışlı acının men_dilini.
Buselerinle muştularıma yeni basılmış huzur afişi oluyorsun.Seninle gezdiğim bütün her yere asılır,sana asılışımın asil ve asi hali düşer
İstersem tükeniş tenekesi olsun her şey,her an,her acıda, her öfkede,her ahta ses çıkarsın.Bir şey değişir mi?
Öpüşlerinin ıslak yankılarını nasıl unutabilir ki kuruyan dudaklarım.
Sesindeki titremeleri resmederim kara bahtımın tahtasına. Kendi kendime ders anlatırım. Evet, hayat dersimi, aldım, dertlerimin ödevlerini yaptım, acılarımın bitirme ödevini yaptım,artık huzurun mezunu olmalıyım.
Gözlerin yıldız olur yalnız benim göğüme, başın göğsüme dokunulmuşluğun dokunulmazı olur odamda, izlerde siyahlar içinde bir kadın,beyazların nerde.Sen ki en beyazın beyazıydın.
Yıkılmışlık,hak edemeyişlerin volkanlarında kayıpsız terkilerin fayında beni mi yoksa kendimi mi öldürdün.
-Kim öldü? Kim ölümsüz kaldı? Asrın leylası oldun, rekorlar kitabına seninle girdim.
Şimdi özlem kokusunu bırak şehrine.Ben caddelerinin boyasıyım, ben ruhunun oyasıyım,istemlerimin rüzgâr eslerinde esemesi okusun gelişlerinin.
Bu çelişkiler atlasında,bütün yanlış dağları delen kentli bir Ferhadım.Hadimi aşarak, hadlerimi,hatlarına çizdim.
-Bir daha olmaz dediğin lale dürüşlerine asil duruşlarımı serdim.
-Boğaz’da geçemez oldu aşk gemilerim.Oysa sevda yüklü gemilerim var,denizaşırı, metafizik hülyalara beni ve de seni taşımalı. Sen farkında mısın vicdani Lozan kurallarına uymuyorsun,onu bırak affetmenin Karfloça’sına saygın bile yok
Evet,ilk ihanet, ilk gidiş, ilk acı, ilk hayal kırıklığı…Bu kadar büyük güven imparatorluğundan sonra çıralı bir alevle her şeyi yakmak kolay değil.
-Aşkın hüner duvarına asılan resimlerine kayıpsız figürler seçtim, figüran olacak benler aradım,seninle yakılmış bir benden sonra bulursam tabi.Sevdan ışıldar yakamozlarınla. Bir sal bıraktım, bir senesi dolmayan,dolma kalemle, öylesine bir alemle yazılmış gidiş denizine.
Küreksiz, geçer, yüreksiz seçer, tükenen yıllarım ama bir gün mutlaka
Mavi gözlerinde mavi esintilerine ulaşır her şeyim.
Kayıt Tarihi : 31.8.2009 01:54:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Hayrettin Taylan](https://www.antoloji.com/i/siir/2009/08/31/oltamda-kuflenmis-bir-gidis.jpg)
TÜM YORUMLAR (1)