Yaşadığım dünyayı bir denize,
Kendimi o denizde yaşayan
Bir balığa benzetirim hep.
Uçsuz bucaksız maviliklerde
Binbir çeşit bitkiler arasından geçerek
Yuvam olarak kabullendiğim oyuğumda yaşarım.
Yoktur kimseye bir zararım.
Yoktur kimseyle bir alıp,vereceğim.
Dolunaylı gecelerde binbir renk cümbüşü içinde
Heyecanla dolaşırım sonsuz maviliklerde.
Arasıra denizin üstünden atılmış
Oltalarla karşılaşırım.
Çoğu tanıdık,bildik.
Takıla,takıla takılmamasını öğrendim artık.
Ne kadar albenili,
Ne kadar leziz olsalar da.
Daha önceki tecrübelerimden yararlanarak
Takılmamaya çalışırım hep.
İşte yine bir olta!
Yanıbaşımda.Tüm albenisiyle.
En sevdiğim yiyecek takılı tüm lezzetiyle.
Takılmadan yiyeceği alıp,
Kaçabilirmiyim derken
Öyle bir dudaklarıma saplanıyor ki iğne
Bu sefer kurtuluşu yok bunun.
Tecrübeler yetersiz.
Anlıyorum!
Yine de kurtulmak için tüm bildiklerimi deniyorum.
İradem dışında çekiliyorum.
Bilmediğim,istemediğim diyarlara.
Oysa ne kadar da iddialıydım.
Artık yakalanmam diye.
Anlıyorum ki;
Balıkçılar yukarıda,
Ben denizde balık oldukça
Oltalardan kurtuluş yok.
Kader denilen olay bu olsa gerek.
Balıksan yakalanacaksın oltaya.
Balıkçıysan yakalayacaksın balığını.
Yaşam denilen süreci de böylece yaşayacaksın.
Hem de doya,doya.
Kayıt Tarihi : 15.10.2009 14:07:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (2)