Ey Sevgili!
Yarattın, velâkin nefsime uydum,
Nedâmetle akan bir yaş olsaydım;
Mecâz sevgilide hep seni duydum,
Uğrunda verilen bir baş olsaydım..
Sayılıymış ömrün her dakikası,
Amelimmiş gerçek sin refikası,
Hakk yolunun şanslı o fârikası,
Şeytân'a atılan bir taş olsaydım..
Birileri açken mümkün mü tokluk?
Varlık sandığımız değil mi yokluk?
Vahdete bakan bu aklımda çokluk,
AŞK şarâbı içip bir şaş olsaydım..
Ahdimiz Elest'ten beri nöbette,
Seni buldum gönül denen mâbette;
Lezzet ne şekerde ne de şerbette,
Mazlûma sunulan bir aş olsaydım..
Tarsusi'yim zâlim karşında durup,
Mazlûm hakkı diye bağrına vurup,
Hüseyin yanında hayâli kurup,
Senin için çatan bir kaş olsaydım...
Kayıt Tarihi : 18.6.2017 18:10:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!