taş konağın avlusunda
kırmızı patikli bir bebeği yürütüyorum
düşe kalka
ilk engel su arığı
sarnıca uzanıyor dam altından
sonra devleşen merdivenler
üst merdiven altında
mutfakta süt pişer
dibi tutar
gördüğümüz en büyük ikram
tencere dibi
bulutlanır gözlerim
deşilir gibi bir eski yara
süt
...yoğurt
.....tereyağı
şafakleyin
sürüye katılmadan sağılır inek
süt kaynar
dünün yoğurdu tulum yayıkta
ayrışır yağla ayran
sabahın ilk ışıklarıyla
evlere bakraç bakraç dağılır
bize gelen
ayran üstü küçük bir topak
bana düşmez
ya ağabeyim kapar
ya da annem
küçüğümün ekmeğine sürer
yutkunurum
çivilenir bakışlarım boşluğa
yeteri kadar yok ki
gözü kör olsun yokluğun
olsa...
Kayıt Tarihi : 28.1.2009 21:04:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
50'lerde Estel'de dedemlerin taş yapı konağında gördüm kendimi. Dedemgil üstte otururlardı.Yusuf amcamlar da üstteki odaların birinde. Babam işsizdi, Suriye'ye kaçağa giderlerdi bazen. Sonra hat bakıcısı olarak Posta'ya girdi. Dedem uzun süre postacılık yapmıştı Seferberlikten sonra. Biz merdiven altındaki odada otururduk. Abdulkadir amcamlar eyvan gözü bir odaya yerleşmişlerdi. Ninem Hanımağaydı. İnek besler, koca evi çekip çevirirdi.Her sabah ineği sağdıktan sonra biz çocuklardan birinin önüne katardı, sürüye yetiştirirdik koştura koştura. Çünkü bu ara çalı çırpıyla ocağı yakar, sütü kaynatır,biz çocuklar da tencerenin dibini sıyırmak için mutfak kapısının önünde bekleşirdik. Sonra dünün yoğurdunu tulum yayığa doldurur, üç ayaka asar ve sabırla, çalkalardı. Tereyağı ile ayran ayrışınca gelinlere birer bakraç ayran, üstünde birer topak tereyağı ile gönderir, kahvaltılıklarımızı ayarlardı.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!