Ölmüş Sözcükleri Topluyorum
Göğe baksam sen, suya baksam tek gördüğüm sendin. Rüzgârın sesinde, rüyalarımın derininde sen vardın. Yıldızların ışıkları altında aldığım nefestin. Sen canımın içindeydin benliğim ile bir bütündün, canım ise senden habersiz nefes almaktaydı. Gönlüm sendin, oysa gönlümden habersizdin. Herkesten her şeyden sakladım yüreğimi, sürgünlerde de seninleydi, azatlarda da seninle. Seni yüreğimin içindeki yetimliğimde büyüttüm. Yalnızlığımla suladım sana olan susuzluğumu.
Sesini duyabilmek için en nefessiz halimde sen en ulaşılmazım oluyordun. Ne senden vazgeçebiliyordum, ne de sana ulaşabiliyordum. Her gece sana özlemlerle kapanırdı gözlerim, ayrılığın hasretiyle doğan güneş güne solgun başlardı. Saklayamadığım sevgim başladığı gibi mi bitmeliydi? Geldiğim gibi gitmeli miydim?
Göz pınarlarımdan damlalar sen diye kirpiklerimden düşerken senden uzaklaşıyordum, sensizlikte bile seninle soluk alıyordum. Bahar çiçeklerin kokusunda gönlüne dolmayı umarak. Zifiri karanlıklarına daldığım gecelerde bir avuç güneş sunmayı düşledim gözlerinde. Hiçbir hayale sığdıramadığım gerçeğim olmuşken.
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim