Ölmeyen Ölümün Gözbebeğinde
Huzurlu hüzün kâr damlar üstümüze
Ölmeyen ölümün gizemli gözbebeğinde
Sesler yankılanır geçmişin izdüşümünde
Bir acı tebessüm şehadet tazeliğinde
Yaşarım en aşkın zamanları, meyyitler içinde
Gittin kanaviçe gibi örerken zamanı
İlmik ilmik asr a dikerdin hicranı
Veda etmeden
Hiç sevilmeden
Sevmekten vazgeçmeden
Öldün hiç haber vermeden
Sesin semalarda cınlamaktaydı henüz
Bilemediler hayaletindi artık o maskeli yüz
Lübb den ateşpare yanmistik bir kere
aşkın ferah iklimi sarardı heryerde
Nurdan yükselecek en latif müjde
Buhurdan ömürler işlendikçe
Düşmüştü bir kere kara toprağın bağrına
O içinde baharları taşıyan masumiyet
Ne olur anlayın artık sona erdi erecek
Omuzlarda yükselirken o güzide hakikat
Nöbet devri gelmişti, artık uzatmasak
Gönlümüzde tüllenirdi o en kutsal sevda
Kalbimiz çarpardi herdem hüda
Sokakların caddelerin en güzel iklimlerin
Hep sonsuzluktan akardı çeşmelerin
Her yerde eserdi söğüt dalı sancaklarin
Her derde dermandı Muhip tabiblerin
Cennet kuşları gibi öterdi seherlerin
Gül bahçesinin bülbülüydü erenlerin
Bitecek zannettiler zavallılar
Oysa o mukaddese sahip çıkamadılar
Yetmedi sırları hakikati anlamadılar
Sahtelerin izinde çamura saptılar
Ömür dediğin bedeller öyküsü
Kelebekçe yaşamaktır türküsü
Talih bu ya belaya duçar hu kuşu
Cennet yamaçlarıydı ülküsü
Bana yetti onca muammadaki mana
Artık kim incitir kim dokunur bana
Gülüşünun hinliğini görmeseydim eğer
Hülyalı rüyalar kapkara postunda biter
Uyandım bir münafık tebessümünle
Yapayalnız ölüm sessizliğinle
Nereye gitti o taptaze ruh
Heyhat posasında onca güruh
İşittim
kurtçuklarin dişlerinde esir olmuş yıkılışı
Her tarafı sardi ifritten bir nefret
Zulmeti tasıyamaz oldu yürek
Hiç hak etmezsekde merhamet
Sen bize lütfundan nasib et
Hiç bu kadar hissetmedim
huzurlu dokunuşuyla ölümü sevmedim
Vakti gelince solar her dem varlık
Sahip çıkacaktır elbette Ehad
Bilallerin sofrası mavera seyrangahlik
Vesselam
Meyyitler:cenazeler , ölüler
Ateşpare: ateş parçası , çok zeki
Lübb : iç ,öz . herşeyin en iyisi
Duçar: yakalanmış , tutulmuş
Posa : sömürülmüs hakikat
Güruh: değersiz topluluk, ayaktakımı
Zülmet: kapkaranlık
Mavera:ötelerin ötesi, metafizik
Seyrangah: seyir yapılan yer
Bayram Budakoğlu
Bayram BudakoğluKayıt Tarihi : 12.1.2020 14:11:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)