Ölmeyecek Kadar Ölümsüzsün

Özay Karakuş
297

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Ölmeyecek Kadar Ölümsüzsün

bir başka sabahtı bu sabah sevinç ve güzün bir arada kol kola
bambaşka duygulardayım sevineyimmi üzüleyimmi bilemiyorum.....onca yıl koştum bir ümitle senin ve aşkının peşinden....hep hayal ettim yalnız bir anı sensiz rüyaları kabus adlettim....sensiz varlığın yokluktan daha zor olduğunu öğrendim seni karşılıksız severken.....

pes etmedim pes etmeye en elverişli zamanlarda dahi daima yüreğimde yaşattım seni....gönlüme ektiğin aşk tohumunu
hücrelerimin her bir köşesinde muhafaza ettim damarlarımdan
kan akıtarak suladım..günlerce bedenimi aç bırakıp sevgimle besledim seni bilmem kaç öğün..sağlığa zararlı olduğunu bildiğim hergün üç paket içtiğim sigarayı sağlığım için değil sen içimde büyüyesin diye bıraktım bir çırpıda.....

öyle kapıldımki sana öyle çarpıldımki gözlerine....ben hayatım boyunca böyle bir organ görmedim böyle bir organ yüreğime nakletmedim...hele o yüzün yokmu tebessümde bahar kadar taze gülümsemede çiçek kadar güzel ve kahkahada güneş kadar sıcak.... sen farkında değildin ama yada farkındaydın ben farkında olduğunun farkında değildim..her neyse işte
ben yüzüne her baktığımda gözümün görme çapının senin yüzünden ibaret olduğunu biliyordum...

ve işte bu sabah yine evinin güzergahında vatana aşık bir asker gibi nöbet beklerken...kapıdan yine bir melek endamında çıkmış ve süzüle süzüle ilk defa yanıma gelmiştin
heyecandan elim ayağım felçli bir hasta görünümünde titremeye başlamıştı....sen sakin sen hüzünlüydün sen bir başkaydın bu sabah...bense bambaşka.....

hafifce eğildin kulağıma ve dedinki (ben SENİ SEVİYORUM..
ama şimdi gidiyorum uzaklara kalbimde götürüyorum seni affet beni izinsiz düşlerime saracağım cismini.......)
ağlıyordun sen ilk kez seni ağlarken görmüştüm.....sanki sen değil yüreğim ağlıyordu....adına türküler yakan dilim sus pus olmuştu.....nereye gidiyorsun bile diyemiyordum...
diyemiyordum çünkü korkuyordum seni artık uzaktan bile sevemiyeceğimi duymak istemiyordum....

elimi tuttun birden zaten kalbim gözlerime baktığın vakit son çarpmalarındaydı bir de teninin dokunuşu beyin ölümünü de gerçekleştirmişti.....ve daha sımsıkı kavrayamadığım o pansuman pamuğu ellerin kayıp gitmişti o an.....

savaş meydanında yenilgiye uğramış bir kumandan misali diz çöktüm bulunduğum yere...gitme....ne olur gitme...bırakma beni.....ecelin darağacına...yalvarırım benide götür....umutsuzluğun kol gezdiği o umarsız yarınlara...

sevdiğini söyledin beni sen bilmiyorsun ama ben inan ilk defa sevindim ve şimdi gidiyorum diyorsun bana ben seni sensiz yaşarken bin defa öldüm ama şimdi gidersen SEVGİLİM şunu bilki bu defa ölmekle kalmam her adım atışında bilirim ölümün ötesinin tarifi olmaz ancak ölümden öte ölürüm yani her ruh sorguya çekilir fakat benim sorguya çekilecek ruhum bile kalmaz yalnız cesedim değil ruhumda ölür sen beni bırakıp gidersen.......ama biliyorum sen ölü bir ruhta bile ölmeyecek kadar ölümsüzsün.........

------------münhasıran

Özay Karakuş
Kayıt Tarihi : 9.2.2006 09:39:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Özay Karakuş