Meryem Beyazal - Ölmeye Alışmak Şiiri - ...

Meryem Beyazal
47

ŞİİR


21

TAKİPÇİ

Her şey sıradandı… Her şey önceden olduğu gibi …Güneş batmış, gölgeler uzamış, ağaçlar gecenin içine çekilmişti…Umutlar inşâ edilmişti yine yarınlar üstüne. Hayaller doğacak günle tüllenivermişti de, çalışacaktık, gezmeye gidecektik, yolculuğa çıkacaktık, alışveriş yapacaktık, gün döğüverince üzerimize. Dostlar ağırlayacak, dostlar uğurlayacaktık belki de. Belki de yeni kararlar alacaktık hayatımızda farklı yaşamak, güzel yaşamak adına. Ama her şey yaşamak adınaydı yine. Yorgun bedenlerimiz yaslanıverdi yatağımızın mihriban ağuşuna önceden olduğu gibi hep. Kimi uyuyor, kimi uyumak üzre. Kimi rüyaların büyülü dünyasında, dünle yarın arasında gidip gelmekde. Karanlığa inandık, geceye inandık, sırrımızı emanet ettik yarına gidinceyedek, önceden olduğu gibi hep.
Ama önceden olmadığı gibi olan bir şeyler vardı. Gece ve toprak bambaşka bir sırrı bölüşüyorlardı. Sıra dışı bir sessizliğe bürünmüştü her şey. Gökyüzü çaresiz bir kızıllıkta inliyordu. Mahzun bir alaca karanlık gecenin orta yerinde. Gecenin orta yerinde bambaşka bir hikaye gelişmekte idi oysa, önceden olmadığı gibi.
Uyunıverdik birden bire önceden olmadığı gibi. Uyandık karanlığa, uyandık ölüme. Bunu hiç düşünmemiştik birkaç saat öncesinedek. Korkunç bir gürültü, gözleri kör eden ışık, sağır eden bir uğultu. Sonrası…. Sonrası… Kıyamet mi Yarab! Her şey çığlık çığlığaydı, Her şey ölüyordu. Yıldızlar kayıyor, köpekler bağırıyor, sirenler boşalıyordu. Korku, dehşet ve çaresizlik. Her şeyde can havli. Her şey yok oluyordu.
“kardeşim! Kardeşim! ”
Can havliyle bağırdım bende. Yatağımdan fırladım. Fırladım ama karşı duvar üstüme geliyordu. Başım dönüyor, Her şey dönüyor. Kapıyı bulamıyordum.
Kardeşimmm !
Acaba akşamdan bıraktığım yerde bulabilecek miydim kardeşimi? Önceki gecelerde olduğu gibi sabahlara kadar çalışarak uykusuz ulaşmak için sabaha, oturduğu masa başında. Ya da beni bulabilecek miydi kardeşim, hiç olmadığı kadar derinleşen, kararan, yabanileşen ve uzadıkça uzayan aramızdaki o tanıdık, bir kapı boşluğu aralıkta? Hiçbir zaman biriminin ölçemediği o kısacık ana neler sığdırmıyorum ki şimdi. Doktor olacaktı kardeşim. İnsanlara yardım edecekti en zayıf anlarında. Acaba şimdi doktora ulaşacak kadar sansımız olacak mıydı? Ya da doktor olacağı günü yaşayacak kadar vaktimiz? Yoksa Her şey birkaç saniye içinde uçup gidecek mi bizimle, enkaz olacak mı hülyalarımız da nice nice hülyalarla beraber?

Tamamını Oku