Ağlamayım da güleyim mi?
Bu viran nedir böyle?
Yürek suskun...
Delik, deşik duvarlar dibindeyim.
Ya Silvan...,
Ya Cizre'yim...!
Ya yasak ya ateşlerdeyim.
Mezarlık içindeyim.
Çocuk bir cesetteyim.
Günahım neydi Tanrım..?
Kürtçe bir iklimdeyim.
Açacak bir pencerem kalmadı.
Boyayacak sağlam bir duvarım yok.
Dört bir yanı yanmış, yıkık evlerdeyim.
Harabe olmuşum...
Dilimin ucunda sözcükler tutuşuyor.
Dilimin ucunda kan, çaresizlikteyim.
Varto da leyleklerin bile yuvası dağılmış.
Bölük, pörçük dualar etmekteyim.
Sanki susuz çöllerdeyim.
Ya Nusaybin...,
Ya Lice'yim...
Kasabamın üstünden kara dumanlar eksilmiyor.
Kargalar boğuldu, baykuşlar da firar etti.
Coğrafyam tecavüze uğramış.
Yıkılmış bir haldeyim.
Katiller kara maskeler takmış.
Melek yüzlü çocuklara kıymaktalar.
Samanın sarısı yok artık burada.
Her yer is.
Her yer kara.
Boğuk bir sis var her köşe başında.
Sokaklar gaz solumakta.
Ağlamayayım da güleyim mi?
Sinirden ellerim titriyor.
Ya İdil..,
Ya Silopi'yim...
Şırnak'tan geçerek,
Dicle nehrine gireyim mi?
Olmuyor işte susamıyorum.
Ya işgal ya düşteyim.
Ya Sûr'um...
Ya yaaa...
Ölmekteyim.
Ya Nur'um
Yada sövmekteyim.
18/11/2015
/mrer/
Kayıt Tarihi : 20.11.2015 14:27:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!