Siz Küçük Kar Taneleri

Siz,
Siz sevgili küçük kar taneleri
Ne gerek vardı beyaza boyamaya her yeri
Hayır tam unutmuşum,kafam rahat
Çünkü bilmeden özlem duyamazsın
Hatırlamıyorsan,şanslısın ,hayli şanslısın
Tam unutmuşum göğün aydınlığını
İşte karanlık işte ben diyorum...
İşte sessizlik...
Ve işte muhakkak burada bir yerde olmalı huzur
Tam göklerden dökülen son yıldızları da toplamışım,
Kaldırmışım rafa
Derin bir oh çekip uzanıyorum kapkara göklerin altına
Tamam diyorum,budur benim aradığım
Ne güneşi anımsıyorum,ne ışığını yıldızların
Hani öyle ki bundan sonra
Hani öyle ki 4 mevsim gece olacak,
Hani deseniz ki 40 gün,40 gece
hayır bundan sonrası hep gece
Tek renk var o da siyah deseniz,sesim çıkmayacak
Çıkmaz
Vallahi çıkmaz
Ama tam unutmuşum ezberletilmiş bütün renkleri
Minik minik kirpiklerime düşüyor bembeyaz aydınlık
Kulağıma fısıldıyor Ankara'nın soğuk sessizliğini
Bugün diyor,dolunay var bugün
Kapama gözlerini

Siz ,
Siz sevgili küçük kar taneleri
Ne gerek vardı beyaza boyamaya her yeri
Şimdi kasvetli şarkılar dinleyip kafamı dağıtmalıyım
Yerde en küçük bir kartanesi kalmayana kadar
Topraklarım yeniden beyazı unutana kadar
Denizlerim yakamozları bu diyardan sürene kadar
Göklerim son yıldıza da eyvallah çekene kadar
Şu semadan şu gözlere tek bir ışık dahi süzülmesin diye
Bana bir şey olmaz da,içimdeki küçük kız...
O küçük kız yeniden umutlanıp
tekrar ve tekrar üzülmesin diye
Sizin dolunay dediğiniz var ya,
Hani arada bir beliren
Ve bir hoşçakal bile demeden sizi uykuda terkeden
İşte o dolunay da tüm ışığını bir faniye kaybedene kadar
Ölene kadar be kardeşim,ölene kadar
Ama şimdi,
Nerede fırçalarım,getirin her yeri karanlığa boyayalım

Milyarlarca insan ölmüş diyorlar,şahit değilim
Kapalıydı gözlerim,görmedim,inanın görmedim
Ama ah bu kar taneleri,bu kar taneleri..
O gün diyorlar,bir vaveyla
O gün diyorlar etraf çığlık figan,ama işitmedim
Uyuyordum,duymadım,inanın duymadım
Siz ,siz sevgili küçük kar taneleri
Bir karar verin
Ya yağmayın hiç,bırakın ben de simsiyah olayım
Ya erimeyin,izin verin beyazlar içinde donayım

Ya bırakın yavaş yavaş çeksin içine şu toprak bizi
Varsın kar taneleri,şu toprak eksikliğini bizle gidersin
Sizinle örtemediği çıplak bedenini bizimle süslesin
Olacak iş mi üzerinden baharlar geçsin,
Geçsin de o yine de kışı özlesin
Çiçekler açsın da o yine de kar taneleri,
Yine de senin yolunu gözlesin

Evet siz,siz sevgili küçük kar taneleri
Yokluğunuzda mezara vurdu toprak kendini
Sizsiz her içi yandığında susadım sandı
Her susadım sandığında yeryüzünden binlerce ruh çaldı
Ondandır göğe uzattıkları ellerin her sonbahar kuruması
Ondandır çimenleri aralayarak,muhakkak ondandır yeryüzüne üfledikleri çiçeklerin çabucak solması
Ne kelebekler,ne lavantalar...
Evet siz,siz sevgili küçük kar taneleri

Madem yağacaksınız, işte karşınızda uçsuz bucaksız
İşte karşınızda memleketimin kurşuni gökleri
Yeter ki siz süzülün beyaz bulutlar gibi
Yeter ki süzülün,ama nasıl süzülün??
Hani alev alev yansanız da erimeyi unutmuşsunuz gibi
Yani sanki baharla anlaşmanız varmış da,
Sanki birkaç mevsim size dokunmazmış gibi
Hem nasıl olsa Ankara hep soğukmuş,
4 mevsim kış olsada ona koymazmış gibi
Güneşle alay eder gibi,böyle göz kırpar gibi
Evet siz,
Siz sevgili küçük kar taneleri
Süzülün
Lakin öyle hemen
Öyle eriyecekseniz birden
istemem,
vallahi istemem
yalvarırım oyalamayın göklerimizi