Ölmek miydi özgürlük
Solmak mıydı küskünlük
İki arada bir derede
Geçirilmiyordu hayat
Sadece geçtiğini sanıyorduk belki de
Kısıtlı, sınırlı ve sinirli bir zaman
Nereye baksam hep aynı yansıma vardı
Kaçıp kurtulmak vardı bu döngüden ama
Tünelin sonu yüzyıllardır
Hep ama hep aynı yere çıkıyordu densizce
Dengesizce savruluyorduk
Hayatın ötesine berisine
Sarmaşıkları içinde
Bir bahara giriş akşamında
Sokak lambasına paralel ve oynak
Yağıyordu serseri yağmurlar
Islansam mı ıslanmasam mı
Onun telaşındaydım bir an
Bir an düşündüm
Kalktım çardağın korunganlığından
Bundan sonra kaç kez nefes alırken
Islanmaya fırsatım olacaktı ki
Hayatı anlayamıyorsam
İçinde yaşamaya devam ediyorsam
İnsanın yalnızlığı
Vuruyordu güzün gülünü
İnsanın yalnızlığı
En çok yüreğini kuvvetlendiriyordu içinde
İçinde çıkmadığın yerdeydi yalnızlık
Çekip çıkaranın
Seni kendine getirenindi yalnızlık
Öyle mukaddesti ki boşluk kadar ağırdı yalnızlık
Bastığın her adımı hissetmeni sağlardı bu meret
Daha önce hiç dikkatini çekmeyenlerin oluşturduğu
Diğer kainatları keşfederdin
Derdin üstüne dolu yaşmışsa yüreğe
İçin boşaldı zannetme sakın
Bu taşkınlıkta ayaz çok feci vurur
Her ayazın kangren rengi olurdu
Sızım sızım sızlardı içindeki yara
Yaralı bir yüreği taşımak
Dünyayı taşımak gibiydi aslında
Aslında suretlerinde olmayan
Bir deli cesareti vardı
Ayazlarda yüreğin kapısını açtıran
Güneşi kurutan…
En umutsuz mevsim
Alır öğütürdü çocukları
Açlık içinde
Sefalet içinde
Ufalanmış ekmeklerine
Yüreklerini katarlardı
Yiyebildikleri yalandan daha yalan
Bitmeyen umudun nazik padişahlarıydı emir buyuran
Dünün kirli yüzlü çocuğuydum
Taş toprak çamur içindeydi oyunlarım
Daha bir mutluydum
Kadife kaplı siyah üzümün altında
Dutun üstünden pamuk dedem indirebilirdi sadece
Tanımazdım dünyayı
İki mahalle sonra biter sanırdım
Niye koşarlardı insanlar asla bilemezdim büyümeden
Büyüdükçe nefret ettim
Nefret ettikçe büyüdüm
Aslında suretlerinde olmayan
Bir deli cesareti vardı
Akan damarlarımda
Kaç kez düşünen adamı görmek
Zorunda kalmıştım
Hüzünlü bir bahçenin ortasında
Anneme kızdım anlamını bilmeden
Anlamını bilince insanlara kızdım
Birisi düşmeye görsün
Çullanan çullana
Anlamları öğrendikçe
Annemi kardeşimi sevdim yalnızca
Eşit olmadığımızı
Asla eşit doğmadığımız öğrendim
Dikenler içinde bir hayattan geçtik
Her yerimiz kan içinde
Acımayı değil
Hayatı idare etmeyi öğrendik
Bir zeytini kırk ısırışta
Katık ekmek yada ne bulursak onu yedik
Bir günde olsun harama uzanmadı bu eller
Ölmek miydi özgürlük
Solmak mıydı küskünlük
İki arada bir derede
Geçirilmiyordu hayat
Sadece geçtiğini sanıyorduk belki de
Kısıtlı, sınırlı ve sinirli bir zaman
Akıyorsa usuldan
Tutunacaksın sevdiklerine
Tutunacak dalın yoksa
Bırakacaksın kendini
Suyun akışına
Ölmek miydi özgürlük
Solmak mıydı küskünlük
Kayıt Tarihi : 29.4.2005 01:30:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!