Akşamüstü, selam ettim güneşe,
Öne baktı, kızararak ayrıldı,
Alınacak ne ettim ki, güneşe,
Karanlıkta, kaybolarak ayrıldı.
İnanın ki, art niyetim olmadı,
Hem eminim, beni hain bulmadı,
İzah için zaten vakit kalmadı,
Şöyle baktı, göz kısarak ayrıldı.
İnanmazsın, sabah oldu göründü,
Gene mahcup, bulutlara büründü,
Şafak vakti, kalp üstünde yüründü,
Gözlerden yaş, akıtarak ayrıldı.
Şemsiyemi, açtım başım eğerek,
Çok bekledim yağmur dinsin, diyerek,
Kaçtım artık, çekip eve giderek,
Bulutlardan, çıkmayarak ayrıldı.
İkna etmek, ne zor imiş güneşi,
Bulunmaz ki bunun parlak bir eşi,
Şekva etsem dinler mi ki kardeşi,
Aya bile bakmayarak ayrıldı,
Ben de kızdım, ecelimi çağırdım,
Ölüm için avaz-avaz bağırdım,
Acı biter diye, ruhu kayırdım,
O da beni; takmayarak ayrıldı.
İzmit
10.12.2011
Kayıt Tarihi : 11.12.2011 12:41:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
tam puanla
Şimdi bütün bunlara anı yakalayıp yaşamakmı demeli yoksa..
Gönül yorgunluğunun hüznümü demeli....
Gönül yorgunluğu diyeceğim ammma ve lakin ay düşüncelerimi karıştırıyor...............saygıyla
Çok anlamlı, çok güzel.Kutluyorum sayın Adaklı...
TÜM YORUMLAR (3)