Ölmek İçin Çok Erken Yaşamak için Geçti

En büyük vasiyetimdir sevdiklerime
Beni öğlen vakti gömsünler
İkindinin ardından çabuk gelir akşamın karanlığı
Birde, sen gelmeden gömmesinler beni sakın
Birileri bir haber uçursun yada ne bilim her neyse
Gel ama mutlaka gel diyeceklerim var sana
O geri dönüşü olmayan karanlık boşluklara
Sen gelmeden gömmesinler beni
En son söylediklerimi söylesinler sana
En son giydiklerimi, saçlarımı nasıl topladığımı
Seni hiç bilmeyenler, görmeyenler baksınlar sana
O delice sevdanın sahibi bal rengi gözlerine
Bu deli kızın bu delice sevdiğine bırak baksınlar
Akıllı gibi sevmeyi beceremedim seni
Sakın utanma sıkılma bırak baksınlar
Kendini tanıt onlara çok merak ediyorlar seni

Herkes gitsin tek tek mezarımın başından
Sen gitme ne olur kal biraz, diyeceklerim var sana
Sil gözlerini sakın ağlama
Bir damla yaşın ateş olur mezarıma
Toprağa koy elini hisset beni
Sanma ölüler buz gibi olur ateş gibi yanmakta bedenim
Çünkü hala seni sevmekteyim
Bırak söylensinler kim bu mezarın başında duran diye

Bir sözümüz vardı hatırladın mı
Erken giden oyun bozan olacaktı
Ve kim giderse mahşerin kapısında bekleyecekti diğerini

Seni bekliyorum sakın unutma
Ama sakın erken gelme ben beklerim seni
Bu dünyada olmadı mahşerde mutlaka seninim
Bu dünyada oyunlar oynadı kader bize
Sille sille savurdu rüzgarında
Tek kelime etmedik sustuk bekledik

Dur az daha kal diyeceklerim var sana
Elini toprağa koy ve günahlarını ver bana

Dur gitme kim bilir kaç kez dedim sana ama yinede bil
Kimseyi sevemedim seni sevdiğim kadar

Söz ver geri döndüğünde topraklarına
Sarhoş olup unutmaya çalışmak ve sigarayı çoğaltmak yok
Kendine iyi bak biliyorsun yapacağın işlerin var

Dur gitme az kaldı bunu da bil
Ben çok mutluyum bilemezsin
Seninle açılan gözlerim seninle kapandı düşünsene
Bir toz tanesi kadar lekesizdi ruhum ve bedenim giderken

Hadi git artık ve sakın ağlama
Sende biliyorsun bende biliyorum
Ölmek için çok erken yaşamak için çok geçti birtanem