Her canlının tadacağı ölüm. Yaşamın zıddı olsa da asla değildir zulüm. Sadece biter bu bölüm, başlar sonraki bölüm.
Ölüm, kaçınılmaz bir gerçektir aniden geliveren. Lezzetleri yok eden. Duyuları çalışmaz hale getiren. O gelince ne kadar normaldir gonca bir gülü görememen. Kokusunu içine çekip teneffüs edememen. Gülün dikenini hissedememen. Bir bülbül gibi şarkı söyleyememem. Çünkü bedenindir evirilen. Toprak olup kaybolup giden.
Ölünce hadi düşün, düşünebilirsen? Hadi zikret, zikredebilirsen. Hadi şükret, şükredebilirsen? Fonksiyonlar kaybolur gider tamamen. Ruh ayrılır bedenden. Ruhtur yoluna devam eden. Bir âlemden diğerine intikal eden. Ve açılır perdeler birden. O perdelerdi yaşarken hakikatin üzerini örten.
Ve ardından salt gerçek en çıplak haliyle görülür. İlginç olanı, görülenler bu dünyada yaşar iken örülür. Ölüyoruz her nefeste bir nefes. Beden sadece ruh için kafes. İdrak etseydik olurdu sonrası burasından da enfes.
Yohdur anun yanında bir kılca i'tibârum
İnsâf hoşdur ey ışk ancak meni zebûn et
Ha böyle mihnet ile geçsün mi rûzigârum