Ölmek? Şiiri - Celal Altuntaş

Celal Altuntaş
59

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Ölmek?

Ölmek?
Ölmek nedir ki bu ölümlü beden için,
Belki bir son, belki bir başlangıç,
Eğer bir sonsa ölüm,
Sensiz bir hayatın bitmesidir esmer gülüm,
Böyle bir hayat benim için zaten bir zulüm,
Şayet bir başlangıçsa ölüm,
Sana kavuşmaktır esmer gülüm,

Önce gözlerini kapa, düşün sonra,
Ey toprak olan ölümlü bedenim
İşte geldiğin yer gerçek dünya,
Bir kutu içerisindesin her taraf kapkara,
Sıcak eller bırakıyor buz gibi bedenini toprağa,
Kimseler yok etrafında,
Ne eş, ne arkadaş ne de ana-baba,
Yapa yalnızsın artık bu tarafta,
İşte geliyor melekler, biri beyaz biri kara

Malumdur artık yaşanacaklar, onlar ve benim aramda
Anlatmak yersiz, anlatılmıştır kaç defa,
Artık hazır bu günahkâr ruh sorulara,
Ama önce,
Bir an, yalnızca bir an,
Dursunlar karşımda, desinler dönmek yok artık dünyaya
Kıyamete kadar misafirsin bu daracık mekânda,
Söyle şimdi, kimi görmek istersin bir gece bile olsa,
Düşünmez aklım, tereddüt bile etmez dilim,
Seni görmek ister son defa bu fersiz gözlerim,

Hiç anlatılmayan şey olur işte
Artık izin belgem beyaz gömleğimin cebinde,
Serin bir bahar gecesi mehtabın eşliğinde
Ve ben şimdi senin pencerenin önünde,
Canım açık, perdelerin hafiften aralık,
Yavaşça süzülüyorum odanın içine
Mis gibi sen kokuyor çekiyorum içime,
Özlemi çekiyorum, hasreti çekiyorum
Sensizliği çekiyorum esmer gülüm ciğerlerime,

Sen serin bir rüzgâr esti sanıyorsun,
İçin titriyor hafiften, üşüyorsun
Biraz ürkek biraz korkmuş halinle doğruluyorsun,
Bir an için terliklerini arayıp bulamıyorsun,
Tebessüm ediyorum o haline,

Yatağından usulca kalkıp pencereyi kapatıyorsun,
Uykunu kaçırmamak için parmaklarında yürüyorsun,
Birden duruyorsun, sanki beni görür gibi oluyorsun,
Açık perdenin tamda önünde,
İşte!
Gözlerin çakışıyor gözlerimle,
Hiçbir zaman uzunca bakamadığım,
Bakıp da doyamadığım kara gözlerin tamda önümde
Kurumuş göz pınarlarımdan zorlasam bir damla düşer mi yüreğine

Karanlıktan korkardım bilirsin,
Sana her söylediğimde kahkahalarla gülerdin,
Nedeni kara gözlerindi, ama sen hiç bilmedin,
Şimdi doya doya bakıyorum göz bebeklerine,
Özgürce kayboluyorum derinliklerinde,
Korkmuyorum artık hiç kimseden, hiçbir şeyden
Saçların, o parlak dalgalı saçların,
Dokunmaya çalışıyorum ürkerek hafiften
Nefesin karışıyor nefesime,
Şimdi sarılsam sımsıkı sana, haykırsam
Seni seviyorum esmer gülüm,
Ama nafile izin yok, dokunmama bile,
O kısacık bir an benim için bir ömürdü işte,

Sen tekrar uzanıyorsun solmuş bir gül gibi yatağına
Bir sağa dönüyorsun, bir sola,
İçini çekiyorsun, sanki daralıyorsun,
Baş uzcunda ki bir bardak sudan,
Yutkunarak bir yudum alıyorsun,
Sanki içinde bir sıkıntı,
Ama sen bilmiyorsun,
Bu gece gökyüzünde parlak bir yıldız kaydı,
İçin hâlâ titriyor, sımsıkı sarılıyorsun yorganına,
Artık benim bu dünyada olmadığımı bilmeden
Esmer gülüm, dalıyorsun en tatlı rüyalara,

Ve bitti…
Artık karanlık odama dönme vakti,
Sen rahat uyu ey güzel sevgili,
Toprağa bulanmış kalbim artık hep seninle,
Usulca bıraktım pamuk ellerinin tam da içine,
Zaten ölmüştü bu beden beni bırakıp gittiğinde,
Ben bekleyeceğim seni mahşer gününde,
Kendine dikkat et esmer gülüm,
Lütfen erken gelme…

Celal Altuntaş
Kayıt Tarihi : 19.10.2016 16:33:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Celal Altuntaş