Aşkın gönül sahrasında,
Çöl olurda, sam olmaz mı?
Mecnunların sofrasında,
Acı keder, gam olmaz mı?
Eğrildiğim, düzlendiğim,
Hak’ça daim izlendiğim,
Benim halktan gizlendiğim,
Dört duvarlı dam olmaz mı?
Hamur harda şişmeyince,
Kıvamınca pişmeyince,
Dallar yere düşmeyince
Meyvelerde ham olmaz mı?
Her oluşu takdir eden,
Ne bu baştır, ne bu beden,
Hay’dan gelip Hu’ya giden,
Tecelliler tam olmaz mı?
Ne eksiğim, ne ziyadem,
Tutanaklı her ifadem,
Özgür iken cüz iradem,
Küllüsüne ram olmaz mı?
Dünya bizi doyurunca,
Ecel emir buyurunca,
Ayna sırrı sıyırınca,
Onun adı cam olmaz mı?
Can gözümüz Hakk’ı görse,
Gönülcüğe selam verse,
Hele birde, kulum derse,
Yaralıya, nam olmaz mı?
26.03.2013…Mustafa Yaralı
Mustafa YaralıKayıt Tarihi : 27.3.2013 00:25:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!