sultan vezirine şu İstanbul da
evliyaullah tan varmıdır dedi
vezir Ensarinin yattığı yerde
sultanım efendim ...olmaz mı dedi
istersen tebdili kıyafet ile
o sokak bu cadde gezelim senle
ben sual edeyim sen beni dinle
sultanım efendim ...olmaz mı dedi
sultan ile vezir çıktılar yola
mısır çarşısında verdiler mola
rastladılar kumaş satan bir kula
sultanım efendim ...olmaz mı dedi
siparişler verdi metre bildirdi
almaktan vaz geçti geri indirdi
kumaşçının hâli merak dindirdi
sultanım efendim ...olmaz mı dedi
sultanla veziri çıktı oradan
karpuzcuya yolu itti yaradan
Beyazıt meydanı çınlar naradan
sultanım efendim ...olmaz mı dedi
karpuzcu sopalı çok celalliydi
Bir o kadar sabır dolu halliydi
olacaklar öncesinden belliydi
sultanım efendim ...olmaz mı dedi
vezir karpuzları bir bir elledi
karpuzcu veziri süzdü , belledi
sabır nihayeti doldu gölledi
sultanım efendim ...olmaz mı dedi
karpuzun suları yere damladı
karpuzcu vezire sopa salladı
sultan olacağı hemen anladı
sultanım efendim ...olmaz mı dedi
karpuzcu sultana döndü, "göz etme...!"
kumaşçı ya beni sakın benzetme...!
alacaksan al git gayrı söz etme
sultanım efendim ....olmaz mı dedi
sultan ile vezir çok çabuk seri
kumaşçı ya doğru döndüler geri
kumaşçı gülerek aldı içeri
sultanım efendim ...olmaz mı dedi
beni karpuzcuya görüp bildiren
iki kez sultanı bana gönderen
Allah tan bir başka var mıdır yaren
sultanım efendim ...olmaz mı dedi
sultan sorusuna cevap bulmuştu
gözleri vezirin yaşla dolmuştu
Bir hikaye daha böyle olmuştu
sultanım efendim... olmaz mı dedi
Mahir Toksoy
Kayıt Tarihi : 23.9.2017 00:10:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!