Yokluğun câna cefâ, sevdan bir ömre bedel
Sevgiye doymak varken tadıp gitme... Olmaz mı...
Hem sazıma nağmesin, hem gönül sızım o tel
Fîrakın kollarına atıp gitme... Olmaz mı...
Sevdandır akıp giden gönlümün gözesinden
Gem vurmak kolay değil; çıkmış şirazesinden
Pay umarken bahtıma aşkın terazisinden
Tatlı aşıma zehir katıp gitme... Olmaz mı...
Katran karası düştü günümün siyahına
Yanık mendilim şahit yüreğimin ahına
Gülümse güneş doğsun bahtımın sabahına
Kaşlarını devirip, çatıp gitme... Olmaz mı...
Dokunma hiç sönmesin umudumun çırası
Sürsün mahşere kadar bu aşkın hatırası
Bir rüzgâr esme ile, deyip "Tam da sırası"
Karanlık dehlizlere itip gitme... Olmaz mı...
Sevdalı bakışların zemheride güneşken
Senle geçen her anım bin güzel güne eşken
Gözlerim henüz daha kurumamışken, yaşken
Kayıp düşlerim gibi yitip gitme... Olmaz mı...
Mazide o şen günler solsa da nazarında
Gömecek yer arama anılar mezarında
Yitik Düşler Sokağı Eskici Pazarı'nda
Aşkımı üç kuruşa satıp gitme... Olmaz mı...
Gideceksen... sessiz git; vedalar yıkar beni
Pişman olsan da dönme! Kalbinden çıkar beni
Razıyım öldür beni, toprağa da kar beni
Bağrıma hançer gibi batıp gitme... Olmaz mı?
Kayıt Tarihi : 27.8.2023 13:08:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!