Olmasına olmaz ama kazara gelsen yanıma,
Ne olur biliyor musun elkızı, ellerkızı?
Dağılır gider bu yağmur yüklü, bu şiş karınlı bulutlar
Bu rüzgarsız havalarda.
Bir de bakarsın ki; testekerlek bir ay havada,
En bir yakamozlu giysilerini giyinip çıkmış deniz,
Cana gelmiş yosun kokuları, gelebildiğince,
Martılar daha bir beyazlaşmış, daha bir çığlık çığlığa,
Bir de bakarsın ki; bir küçük mum bile hükmeder olmuş
Karanlığa.
Önünde hoş geldine kalkarlar duvarlarım,
Kapılarım, pencerelerim secdelere kapanırlar,
Tahta döşemem nur kesilir, tahta tavanım billur,
Dile gelir gözyaşlarım parıldayan pullar gibi,
Kollarım bir koca evreni kucaklayacak olur,
Bilcümle karamsarlıklar eriyip gider günahlarca;
Kaybolur.
Sen varken böyle boz-bulanık mıydı akan bu sular,
Ormanlar kapanır mıydı hiç böyle kendi içine,
Bu kayalıklar böyle mi gömülürdü karanlıklara,
Bu patikalar böyle mi dolanırdı Deli Dumrul, Deli Dumrul,
Bu acılar böyle mi dikilirdi başıma haramiler gibi,
Ruhum böyle mi vazgeçer dururdu kendinden,
Tanrı insanı böyle mi yoksun bırakırmış
Sevdiğinden?
(ELKIZI ELLERKIZI isimli Serbest Şiirler 'inden >91-92/100)
İsmet BarlıoğluKayıt Tarihi : 27.3.2005 23:55:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!