Kalbimi, örüklü siyah saçlarından bağladım
Dalgalı okyanusların hayat fırtınalarında
Olmasaydı siyah saçların
Kapılacaktım rüzgârına hayatın
Olmasaydı siyah saçların
Soytarısı olacaktım acıların kahkahalarına
Bir sonbahar sarısında yine gelirim
Artık umurumda değil deli fırtınalar
Açık tut pencereni hayat güneşi getirsin odana
Yoksa hep karamsar bir karanlığa medet umacaksın
Nasır tutmuş iklimlerde öğrendim ben sevdayı
Ve bahçıvansız bir bahçede öğrendim hayatın gül dikenini
Cilo dağının derin nefesi dindiremedi özlemin nasır iklimlerini
Ah ben hep siyah gözlerinde bozguna uğrattım düşman süvarilerini
Ve sevda okçularını
Biliyorum sen sevgilim olmasan da
Sevgilisisin satırlarımın göz karasına
Ah Cilo yine yaptı yapacağını
Neden karanlık basınca geceye hayalet olur
Nedir bilmiyorum içimi mavileştiren
Gelişin mi yoksa hasret yalnızlıklarıma
Yağmur, altından kalkamaz bunca kuraklığın
Ah gözlerinin karasından esmerleştirdim tüm şiirleri
Yağmur, belki bir gece gün doğmadan sessizce yağar
Cilo’nun keskin tepsine
Perilerle, yıldızlarla rengârenk eder
Ve bize ısmarlar buğusuz sağanakları
Kayıt Tarihi : 9.12.2007 13:55:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!